7
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1322
Okunma

yitik çağrışımlar
(.) yüzün ve hüzün
hüzün, yitik duyguların ardındaki kent
hüzün ve sen
havaların dokunuşlarından
değişti iklimin yüzü
şiirimde zamanın iz düşümü
bir şimendiferin yolculuğu dizelerde
hüznün dokunuşlarındaki tarih
yedihaziranikibindört
düzelmiyor bir türlü mevsim
gazete sayfalarında bir resim
ısı artı yimidört santigrat derece
Kocatepe Camii üstüne
havadan yağan kar
tarih altıhaziranikibindört
son hüznün yalnızlığındaki yolculuğu
dilimin ucunda ama bir türlü yazamıyorum
Ortadoğu’daki kandan
dinle
ey sevgili
bu kentin nefes alan sokaklarını
hisset
yüreğinde duy sesini
(..) yangın ve hüzün
büyülü dizelerin peşinde
tarla kuşlarının sesi ile
geldik çok uzak diyarlardan
yangınlar içinden
çığlıklar içinden
bilesin ki fetihlerden geri dönen imparatorlar
zafer sarhoşlukları içinde
bıraktılar geride binlerce insan kanı
binlerce sönmüş ocak
binlerce yıkılmış ev
binlerce yanmış tarla
o yangın yerlerinde yüzler vardı
karımın, annemin, kız kardeşimin
yüzleri gibi tanıdık kadın yüzleri
yanmış evlerin önünde
ölülerinin başında ağlayan yüzler
(...) ölüm ve hüzün
Bağdat bombalanıyordu
Telafer’de okullar bombalanıyordu
yerde yatan
ölü bir bedenden
akan kan elime bulaşıyordu
zorbaya isyan ediyordu ruhum
en güzel dizelerimi
yazamıyordum kandan
ağlamaktan kurumuştu gözbebeklerim
kan damlıyordu mintanıma
(....) karanlık ve hüzün
bir şeylerin vebalini taşıyorum
ölüm orada bir hikaye anlatmıyor
düpedüz kanatırcasına
satırlarını yazıyor
yitik bir kuşaktık
yirminci yüzyılın karanlığında
çağların en büyük yangınları içinde
yitik bir kuşaktık
neden anlattım bunları sanki
üzülme gözlerin buğulanmasın
donuklaşmasın kadife bakışların
Telafer’de ki
Türkmen kadının
bakışları da benzer
senin bakışlarına
Musul’daki
Arap kadının da benzer
bakışları
senin bakışlarına
nötron bombaları,
misket bombalarına karışıyor
ince iplik gibi bir yağmur
ruhuma kadar her yerimi ıslatıyor
Kerkük`de kan durmuyor
(-) zincirler ve hüzün
ne işim var bu hikayenin yalnızlığında
bir ölümün sessizliği
ve yalnız kalpler sokağında
kuşatılmış kentle birlikte
kopan zincirin halkası
dosdoğru bak gözlerimin içine
hayatı yargılayabildin mi hiç
ömründe bir kere olsun
zalimin yüzüne tükürebildin mi
bilesin ki içimden geçenler
yüreğimin sadece uzak bir yansımasıydı
gözlerimle gördüm bir televizyon kanalında
çocuğunu kurşunlardan korumak isteyen
ve bir eli havada bedenini ona siper eden
ve vurulan
Filistinli babanın gözyaşlarını
ağladım, korkumdan değil
ağladım, utanç ve çaresizlikten
ağladım, insanlığımdan
oysa onlar orda doğup büyüdüler
kendi yurtlarında yabancıydılar oysa
ve ben bu hüznü yaşadım o gece
içimde yangın tarlaları
Coşkun Mutlu / Hüznün Şairi
Ocak, 2004
5.0
100% (3)