Okan Savcı şiiri çınlar kulaklarımda,
Pasını alır.
Ben bilmem Karacabey’i,
O da beni tanımaz.
Pelin Onay anlatır beni O’na
Ağlar Karacabey sabahın ilk saatlerinde bu aldanışa.
İsa İnan, tamirini yaptığı arabanın çıkar altından,
Sezen’e yazdığı şiirin sarhoşluğunda,
Sevdirmeye çalışır Dünyayı,
Hala bir umut taşıyorsa.
Aşkın büyüsünde Fergun Hoca.
Aldırmıyor gülün dikenine,
Bitmiş olan şaraba.
Ağlar Cihat Kırdar ilk küçük fırsatta
az önce ellerinde anlamını yitirmiş olan
o son mektuba.
Bir sevdiği varmış,
Karacabey gibi burnu havada.
Bir varmış bir yokmuşlarda kanmış dikenin üstünde biten o yalancı eflatuna.
Çicek sanmış koklamış,
Yazık, sarmış elleriyle.

Bir Yılmaz Erdoğan şiiri duygularını dile getirir telefondaki o boğuk sesiyle;
-"Biz aşık olmadık aşkım.
-Olsa olsa bir mühdet aşklaştık..."

Cihat KIRDAR