17
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2188
Okunma

söylediklerin bitince
sessiz oturalım hiç kımıldamadan
yalnız ağaçlar fısıldaşsın karanlıkta
ve öylece bitsin gece
birbirimizin gözlerine bakıp
ayrı ayrı yollara gidelim
bahçevan
kaçıp kurtulma kasırgaları içinde
çaresizliğin gölgelendiği
kelebekler zamanında yaşlanan yüzün
mimsiz kalmış bir gülüşü saklıyor içinde
sahne sırası sende değilken bile
/konuşmalıyız
……………......./
kusurlu bakışlara işlenmiş
kusursuz mavinin cinnet hali
sanki sözlerin incinmiş hali
korkunun tek sesli korosuyla
yorgun dudaklarda uyuyanlar için tekrarlıyor aşk’ı
/susarak hiçbir şeyi halledemeyiz
………………………………….............../
sağır bir ses yutkunurken
çığlığın bilinen sessizliğinde
harflere tutturulmuş tevekkül
serin uykularda kalp ağrısı
kapı duvar gözlere merhem olsa ya
/yoruldum artık sana bir şey anlatmaktan
………………………………………….................../
sürmenin
yarasından yazısından kayıp giden yaş
kaynağında bekleyen
öpülmez bir cesedin üzerine yağarken
aşk sayıklaması altında
/bir tepki ver ne olur…ya da ağla
…………………………………................/
sezginin can evinde
başka âlemlerin ölümleri yüklenir sırtımıza
sonsuzluk
sende ayrılığa düşen mor salkım yaprağı
bende buz mavisi yanığı
/hiç olmazsa hatalı olduğumu söyle
…………………………………................/
bin defa yazılıp çizilen kader
düşlerimde akladığı hakikat kadar
onca yaşadım
şimdi bildim
sözünü kaybedermiş aşk’a düşünce keder
/lütfen…”bitmesin” de
………………………........./
bir susku kaçkını
ve sen nefretinle seslenmeyeceksen
tarihsiz bir sitemin
tarifsiz acısına yankıyla
çık gel dilimi bul
/peki
…….../
5.0
100% (2)