5
Yorum
0
Beğeni
4,8
Puan
1524
Okunma

gece, karşılığında bir soytarının kahkahalarını götürüyor sulardan
bu çok sesli senfoninin
kuytu bir köşede ben, neyimi dizime oturtmuş
dost gibi bakıyorken eteklerine
balkan havası söyleyen o cariyenin
yanımda oryantalist ressamların izdüşümü
ne çok şey aşırmış bizden meğer saatler
kadınlar böyle gecelerde yakamozvari süzülürken
dantelalar gibi suya aksetmiş yapının lalezarında
bahar geceleri çok seslidir İstanbul’da
nasıl başlamasın el’an Endülüs’te raks
tüm şuhluğuyla?
/...
sana bir şiir daha yazarım ben
gece, sabâya dönmeden yüzünü
boyacılar kapısının kedileri uyanmadan
masalımdan dönüp
yazarım
fakat şair değilim
ne de müellifi sergüzeşt-i hayatın
kadıköy vapurlarının sabah vakti sessiz olan kirliliğine gömülüp
hayaller düzerim gece üstüne
dizlerime oturttum neyimi
ben kuytu
özlemlerim çocuk
ben nihavend
gözlerim İstanbul’muş birden,
neden?
...Martılar konuyor omuzlarıma,
Gözlerin İstanbul oluyor birden. (Yavuz Bülent Bakiler’in bu mısralarından ilham alınmıştır.)
5.0
75% (3)
4.0
25% (1)