2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
12921
Okunma

Akşam kızıllığı çökmüş dağlara
Sen de dağ gibisin taş çıkarırsın ağalara
Feda edersin kendini namuslu canlara
Kurban olurum senin yürüdüğün şu yollara
İki canın vardı onlar içindi tüm korkun
Bir de yollarını beklerken,
Baktığı yeri Işıldatan Nurun
Gerisi hikâye derdin içinden,
Nerde olsan uzanırdı onlara kolun
Voltasını attığın mermer,
Belindeki fiyakalı kemer
Bir elinde tespih, bir elinde cigaran
Her parmaklıklar olurdu sana fener
Ah be dayı; bilmezler senin yüreğini
Bükemedi kimse senin bileğini
Kelepçeler kolunda bilezik gibiydi
Off demedin, bedenin hep dimdikti
Mahalleden gittin gideli
Sokaklar sessiz, meydan boş kaldı
Kimi arkandan konuştu
Kimi de ben gibi ‘ah be dayı’ dedi
Sen yiğitsin, yüreğin dağ gibi
Kim ne demiş aldırma, millet biraz deli
Herkes bir yol tutturmuş, gidiyor geri geri
Depremler bile yıkamadı bilirim seni
Şimdi huzur dolu gözlerin var görüyorum ki
Nurların eksik olmasın,
Ecemler gündüzün, senemler senelerin olsun
Sen sakın canını sıkma be dayı
Mutluluk yüreğine aksın dursun…
Ayşenur Kaya
29.05.2009
5.0
100% (1)