5
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1642
Okunma
Yosun kokulu baharları vardı Gülfem
Sahipsiz kalan virane şehirlerimizin
Hanımeli kokan balkonlar güle karışır
Güz hep ötelenir, şendi içi hanelerimizin
Caddeleri geniş, yürekliydi insanı Gülfem
Taş basamaklı sokaklarına bağlanırdı
Surlarla çevrilemezdi bahçenin etrafı
Düşküne ortak, her daim sahibliydi yetim
Kuşluk imecesinde yaz mevsiminin Gülfem
Melek kanadı değerdi emeğin alnına
Saadet azaba karşı durmaksa her daim
Toprağa düşen berrak damlada yücelirim
Kandil ışıklarının sağanağında Gülfem
Babamın rahlesinde elif, be’dir nasibim
Ninemin dizinde uzanır Caber Kalesi
İçime siner öfke Fırat’ta dizginlerim
Güz mevsimi hasat vaktidir tarlanın Gülfem
Kara denizin nemi çöker gam tazelenir
Geçmiş zamanı yâd eden destanlar dilimde
Vuslat; dile yasak, ayağıma kelepçedir.
Sinan YILMAZ
5.0
100% (1)