Suya döküldü kurşunlar Efsunlu sözleri söyledi kadın Durdurdular sözde zamanı Zebanileri gördüler
Göze devşirilirken zaman Yapraklar sararır utancından
Kurşunlar suda şekle girdiler Farklı farklı şekilleri yorumladı kadın Yordular sözde imanı Zebanileri kovdular
Güze devşirilirken akşam Bulutlar karardı cehaletinden
Besmeleyle ovulur hastanın teni Kadın gizler güya hüneri Elini sayar” Fatma Ana”mızın elleri Gösterir şifa niyetine cinleri
Söze devşirilirken at nalı Göğsüne basar al karası
Bir cinnet halidir geleneğin Kurşunlu sudan yıkar saçlarını Etrafında gezdirir bakır tası Teşhis nazar değmesi
Sözde reddedilirken geçmişin izi Aydınlanmadan almadı bazıları nasibini
Sanmayın fakir Anadolu köylüsü Hala terk etmedi bu adeti Bodrum Türk Bükünde tatil arası Falcı arar aydını ,sosyetesi
Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şair ne güzel yazmış, malesef insanlarımız, hala falcılardan büyücülerden medet umuyor, insanlarımız gerekli kültür düzeyine yükselmedikçe bu hürafeler devam edecektir, güzel şiirinizi kutluyorum. Selamlar.
" Falcılık, çok eski çağlardan beri çeşitli kültürlerde izine rastlanan bir faaliyettir. Falın geçmişinin milattan önce 4000 yıllarına kadar uzandığını gösteren belgeler, Mısır, Çin, Babil ve Kalde’de falcılık yapıldığını ortaya koymaktadır. En eski falcılık örneklerinin ise Mezopotamya’da bulunduğu tahmin edilmektedir. (Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, 12/135) Oysa Kuran’da eskiden Arapların da başvurduğu bu batıl geleneğe işaret edilerek fal kesin olarak yasaklanmıştır:
“Ey iman edenler, içki, kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak şeytanın işlerinden olan pisliklerdir. Öyleyse bun(lar)dan kaçının; umulur kurtuluşa erersiniz.” (Maide Suresi, 90)
Falcılık bir tür gayb (bilinmeyen) bilgisinden haber verme iddiasıdır. Oysa Kuran’da gaybı Allah'tan başka hiç kimsenin bilemeyeceği, peygamberlerin dahi, kendilerine izin verilmedikçe gaybdan haber veremeyecekleri açıkça bildirilmektedir. (En’am Suresi, 50)
Rabbimiz ancak razı olduğu kullarına gayb bilgilerini vahyedebilir. Bu gerçek Kuran’da şu şekilde haber verilmiştir:
“O, gaybı bilendir. Kendi gaybını (görülmez bilgi hazinesini) kimseye açık tutmaz (ona muttali kılmaz.) Ancak elçileri (peygamberleri) içinde razı olduğu (seçtikleri kimseler) başka. Çünkü O, bunun önüne ve arkasına izleyici (gözetleyici)ler dizer.” (Cin Suresi, 26-27)
Ayetlerde de bildirildiği üzere Allah’ın seçtiği elçiler dışında hiçbir insanın kendi başına çabalaması ya da ruhlarla bağlantı kurmak için uğraşması o kişiyi gaybe dair bir bilgiye ulaştırmaz. İnsanlar tarafından uydurulmuş New Age gibi batıl hareketlere kapılan insanlar çevrelerinde dikkat çekebilmek veya sivrilebilmek için medyumluk, kahinlik gibi özelliklere sahip oldukları yalanının arkasına saklanırlar. Bu yolla insanları kandırmayı, onlardan saygı görebilmeyi, maddi çıkar elde etmeyi umarlar. İnsanların birkaç kağıt parçasına, taşlara, kristal kürelere bakarak geleceği söyleyebilmeleri, Allah'ın dilemesi dışında, mümkün değildir.
De ki: ‘‘Göklerde ve yerde gaybı Allah’tan başka kimse bilmez. Onlar ne zaman dirileceklerinin şuuruna varmıyorlar.’’ (Neml Suresi, 65)
Sözde reddedilirken geçmişin izi Aydınlanmadan almadı bazıları nasibini
Şiiri ve şairi kutlarım. Aydın geçinenlerin bazıları ile Anadolu köylüsünün temiz duygularının sitemvari karşılaştırılması güzeldi, anlamlıydı. Saygı ile.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.