1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1835
Okunma
Yorgun bir aynada
Göz kırpan ayrıntılara inat
Adın nice coğrafyalarda
Gizli bir tutkuya dönüşüp
Emanet edilirken çocuklara
Bana bak sevdiğim
Beni anla
İşte yüzüm
İşte hüznün belgesi
Bu şehrin uğultusuna da alıştım
Baygın iniltisine
Anladım parkları sevimli kılan nedir
Bir gülün kıvancını duydum
Baygın kokusunu da
Aklım hayretlere takılıp kalırken
Giyindim çılgınlık elbiselerini
Trenler soluk soluğa
Bir dağı tırmanırken ansızın
Kuşatır bizi gecenin harmanisi
Adın bir yalıma dönüşür
İçimiz aydınlanır
Şimdi karanlık öylesine yumuşak
Öylesine şafağa yakın
Bir mahzun yüz olup
Serin denizlerine inerim
Uçurumların kavi
Suların gümrah
Yenilgi nedir bilmeyen atların
Beni harami sanırlar
Aklımı rehin bırakıp
Öyle giderim gecene
Göğsümde kırmızı bir ateş
Rengini kuşlardan çalan
Onursuzluğun
Kayıtlarımızda adına rastlanmadı
Beni böyle bil
Ve öyle ekle kendine
Mustafa ÖZÇELİK