0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1075
Okunma
İşte ağardı tan yeri
Annelerin şefkat denizinde
Sulara yaslanmış uyuyan çocuk
Yüzünde çiçekler gibi masum rüyalar
İşte haritan işte yeryüzü
Hayata buradan başla
Kitaplar kurşundan daha ağır
Göğsün bereketli bir tarla
Şimdi gönlünü aç
Sabahı bir depremle başlat
Ben geldim altımda masal altları
Elimde çocukluğum bir uzun kamçı
Kim tutabilir rüzgâr önündeyim
Dağlardan geliyorum yanına
Çirkin değilim öpebilirim saçlarından
Sonra gökyüzü kadar geniş alnında
Bağımsız bir türkünün bayrağını
Dikebilirim onur burçlarına
Haydi saçları hep uzatılan çocuk
Bütün damarlarında yaşama sinyalleri
Hayata gidiyoruz bir uzun yolculuk
Biz itirazsız sesine hasret
Şimdi sevinci fısılda
Sorumluluk makamlında
Omzun ağır ve başın dik
Ey ayakları serçeler gibi eve bağlı
Kanatları gökyüzünün
En güzel süsleri olan çocuk
Sen kendini gökte ara yıldızlara kanat aç
Bir avuç sonsuz mavilik ve akşam
O hiç görülmemiş atlarınla
Oyuncaklarından geç içimizde durakla
Hey canım çocuk burası yanlış oda
Bu intihar etmiş hayatlar bizim değil
Ne söyler ne anlatır sana
Bu çiğnenmiş insan yüzleri
Hangi güzelliği sunar aşka
Sen içinin mendillerini çözerek
Neler getirdin de haydi dağ çobanlarına
Mustafa ÖZÇELİK