17
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1408
Okunma

nerede ne kadar yaşadıysan
orada başlıyor tüm geçmiş
zamanın kederine kurulunca gölge
güneş şart olmuyor görmek için
çok sesli mecburiyetlerle buluşuyor ihanet
gerçek de aldatırsa denge olmaz mı
israfilin türküsü ile son nefsi okuyan gözler
bir kıyamet gecesi kadar güzel
şimdi soluksuz bir bedenle buluşan bu şehir
kanaatkâr arzularımız yok diye üzülüyor
ahh şehir…!
üzülme şimdi sen
hayatı emziriyorsun
umudun kesilir
nerden ne kadar yazdıysan
içinde yalnızlığı ezberliyor her nokta
elleri ihtiyarlamış düşüncelerin
ayıplığı okunuyor dudaklarda
yarınlar uzaklarda
içine sinmeyen siliyor alnından
henüz daha mürekkebi kurumadan
düştüğün hecelerin feryatlarına
şimdi her bağlaçla kavuşmayan bu şiir
hasreti prangasız kelimeler yok diye küsüyor
ahh şiir…!
küsme şimdi sen
şairi emziriyorsun
sözün kesilir
kimi ne kadar sevdiysen
sancıyla geliyor gözyaşı yağmuru
parmak arası cigaralar alevleniyor
grisi yorgun dumanın
savrulan sitemiyle boğuluyor
çalar saatler karışınca gitmelere
kaçamak bir öpüş sokuluyor
kirpiklerin intihar eğilimli sessizliğine
şimdi kırık bir ikrârla buluşan bu tekrar
kabul edilmiş uzaklıklara yok diye susuyor
ahh sevgili…!
susma şimdi sen
kalbi/mi emziriyorsun
aşkın kesilir