2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
882
Okunma
hayat en çalışmadıgım yerinden sordu
aşk sorusunu
bir yanlışın tüm doğrulara bedel olduğu..
kaç doğru daha gerekir
düzeltebilmek için tasarımdaki bozukluğu
söylenince yapılabiliyormu bunlar?
mesela unut deyince unutmak gibi
hatırla deyince
anımsamak gibi tenindeki bahar kokusunu
nasılda zor gelir insana
sabahında koynundan ayrıldıktan sonra
gecesinde yalnız girmek o soğuk yatağa
ne söyleyeceğini bilemediğin zaman susmak gibi
söyleyeceklerini bildiğinde
kelimeler çok bir halta yarıyormuş gibi sanki
ne bir pazartesi kadar yorgunum şimdi
nede bir Cuma akşamı kadar mutlu
arasında sıkışmışım takvim yapraklarının
günün favori ismi özlem
tarihteki karsılığı vurgun
hani dalgıçların nefessiz kalıp su üstüne çıkmak için
acele etmesi gibi
ve hazırlıksız yakalanması bedenin
aklın isteğine...
isteyipte korkuluğa konamayan kargaların
kendi bedeninde, kanatlarını dövmesi gibi…
nelerin hesabını yapıyoruz şimdi
bende senin, sende benim kalan izlerimizin mi?
Senmi başka bir adam arıyordun kendine
Daha çok mutlu olmak için
Benmi başka bir kadın
İçimdeki bu bu hayvanı ehlileştirsin…
Neresinde kesişti hayatımız
Hangi çizgisinde buluştukki biz
Sana yettiğinde ben nefessiz kaldım,
Bana yettiğinde sen vazgectin…