1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1074
Okunma
Saçlarının,
Kırsalına tutturdum aklımı.
Ve özgürlüğüne saldım,
Babasız kızların cesaretindeki
Kuyruksuz uçurtmaları
Bakışlarındaki derin karanlıktan
Bir seldir-seyrek ümit uzandı,
Isıttı çıplak ayakuçlarımı.
Bir yudumda tükettim aşkı
Tek avazda doğurdum bir daha
İçimde unuttuğum çığlıkları
Sular göğe yükseldikçe
Yıldızlar geri gönderdi yatağına
Başıboş bir tufan bir alaz buldu
Acı yeşil ağaçların bağrında.
Şafak ha attı ha atacaktı
Alaca bir seher
Çıkardı saklanan yalanımı.
Başıbozuk kaç sabah varsa
Dizildi deliliğimin ömrüne
Bereket yağdırdı Tanrı dağı
Hizaya girdim Tuna’yla
Sandım ki işte şimdi
Hak buldu hakkını
Ve karışmayacak bir daha
Saçımdaki ak
Gecenin karaltısıyla
Buğuz etti gerimde kalan gölgeler
Ve düştü peşime tüm ölümlüler
Kar vardı yerde, tipi düştü üzerime
Deliliğe meyletti aklımın ipleri
Dağa vurdurdu seyrimi
Suç yazdı ihanet gidişimi
Dibi görünmez bir kuyuydu
Mısra mısra kendini yazdıran
Yusuf diye seslendim
Burada değilim dedi içinden,
Besbelli…
Sesimi gönderdi,
Uzatmadı ellerini…