Duvarlara kazınan militan bir sevda
Kurşun yarası almış yalnızlıklar kıranı
Çoğu kez harmanlanarak acıyla
Dumanlanan ürkeklikle büyümekte sevdam.

Gecenin namlusundan fırlayan saçmalarla
Fikrimde yuva yapan sözlerle
Durmadan derime işlenen topuz izleriyle
Neydi sevgili hatırlıyor musun?
sokulmak istenen zorla zihnime.

-topraklanmış yüreğimde, karanfil ekilmişken taze taze-

Bir yankının hücre yuvarlarında
Beslenirken çığlıklarım şafağa
Yetişmekte olan duvaklı bir yalnızlık
Parmaklarımın ucundan aşırmakta sevdamı
-ürkekçe-

“Sırça bir düştü benimki
Dejavu ikizi burjuva analizi.”

-buram buram yeşillenen düşler arasında-
Bünyamin bir sevdaydı bizimkisi
İsyan tarlasındaki korkuluğa
Yuva yapmış kargalar misali asi.

Kalabalık evrenin yalnızlık şeridine sapmış
Yalnızlığa otostop çeken yüreğinim
Kavuşmalara dürülmemiş bir sevdanın
Durmadan kanayan yanıyım-yanarım-
Çatal boylarına gerilen bir serumun
Merkez noktasına yerleştirilmiş bir sen!
Vurmak üzere kilit olmakta yüreğime
Yama etme beni sevdana gelme
Daha yeni onarıldı yüreğimin güne bakan pencereleri
Yetiştirme içimde ayazın nilüferlerini.

Sırlı bir düşüncenin alacalığında
Cadde kenarlarında körebeli yaşamlarda
Taç giydirildikçe hayınlığa
Kum-pas tadına döndü sevdalar
Mühürlenen dilleri ile.

Oysa fesleğen kokmalıydı sevda
Derin çekişlerde yakmalı genizi
Salındığında ise çözmeli kördüğümleri

Neydi hatırlıyor musun sevgili?
Zorla işlenilmek istenen benliğime.


Selçuk ERKİ