11
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1967
Okunma

aşk ile...
gözüm sen kafesinde bir hüznün
çığırtkan insafsızını okşuyor
zamanın kuşattığı bedene
aşk
kör kuyular diyor
ayartıldığım ruha
istedim de geldim
çekilmekten yorulmuş sabır
düştükçe geceye kahır
düşün olmaya kalktım
işte o an seni tanıdım
sarmaş dolaş intihar gibi dolandın durdun başımda
gece kendine gebeyken
iç sancısı derin bir lahza
oysa çığlık atacaktım
en kalabalık ağzımla
düştükçe her yaprak
sonbahar kendi mateminde serilecekti
tıpkı baht/ım gibi
boylu boyunca…yoluna
itiraflara yüklediğimiz
itirazlar kadardı ayrılığımız
miş’li geçmiş zamanların
nefretine soyundukça yalnızlık
adınla beni mühürledin
başka dudaklara
yolunda kaybettim
kazanılmış ne varsa
sancı dar gelir
sözcüklerle kırılır zincir
isimsiz bir sokakta kin
çok seven bir kalpte
hep hain
tekrarların kalbimi belledikçe
belledim geçmişi
ikimizde telaşlı ve tutsaktık
öpülmemiş ağızlara
küfrü beleşe getirdikçe
bin paraya namus satın aldık
bozdurduk harcadık
harcadıkça ağladık yağmur sularında
harabe adreslerin köhnesinde
sevgili dilinde
sayısız gizem yüklenir
ve kimsesiz sen
ve kimsesiz ben
ve sele akan ölümde sessizce
kıyametimi erteleyip
fısıldıyorum
delik deşiğim
aşk ile ölüm arasında…