"Merdo^ya..."



kapına yığılan bir eprimiş bahar yaşadığın
hep bir yere çarpacakmış gibi ürkeksin çünkü uzun
sen ki çöl cinlerinin kahkahaları altında yürüdün
sen ki serin karanfil bahçelerine gömdün aşkını
esmer kadınların kumral erkeklere ilgisini anladın
yerde çakırdikenler gökte çakırdoğanlar
son görülüşün bir yerlerde bir ölü kadar durgun

beğendiğin mevsimsiz açan zerdali çiçekleri
uzakdoğulu kızların erkeklerine söylediği şarkılar
rüzgar gülleri, yağmur ve saçlarını okşayan bir el
hiç dönmeyeceğini bildiğin gidenler hatta
bağ bozumlarında geçtiğin köylerin üzümleri
peygamber çiçekleri ötende kaşlı gözlü kuşlar
yeraltından geçen tuhaf ve gizemli sular

güneyde mandalina yaprakları altından geçiyordur sevgilin
bozkırsa soğuktur ve ağlanır uzun uzun gün batımları
dertli bozlaklar duyarsın sonra gök ve yıldızlar
ne bir kadının ne bir çocuğun olmadığı boş evler
girdiğin an ürkütüyordur seni kış akşamları
nenenin başörtüsü, yemenisi ve boncukları
ne kalmıştır daha başka çocukluğundan

yüzün bir güzel çocuk yüzü
erkenden uykuya dalan