19
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1525
Okunma

gül ve diken
et ve tırnak
hayat ve ölüm kadar
suyla ateş
toprak ve taze mezar
daha ne var
ki böyle biri ötekinden ayrılmaz tezat
seninle ben
benimle hasret kadar
kilden saraylarda debdebe
kumdan kalelerde azamet
iskambil evlerde sun’i ilhak mutluluk
fiyakalı köprülerde çelik taklidi pamuk ipliği komedyalar
işte hepsi buydu servet-i sâmânı ömrümüzün
erimiş asfaltlarıyla çamurdan deryalar
...
şimdi konuşmak zamanıdır desem de inanma
ardımızda kalan
bir köhne merdivendir o çürümüş tahtalarıyla muhabbet
hiç bir şey imkânsız değildir
külden o eski ateşi yakmak kadar
muktedir değiliz gönlümüze
sevda
yüreğe işleyen bir sesin sahibinden
dinlediğimiz şiir kadar
ve seninle ben
benimle hasret kadar...
CEYDA GÖRK
30 ocak 2009