9
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1699
Okunma
deli bayram’ım
hatıralarda kaldı delice bayram’lar
zamansız kapı çalışların olmadı
cebine şeker koyacakların da
zaten annen bir sığıntıydı
demir kapıların ardında
her özleyişinde teni kokar
oklavalar kırılırdı sırtında
bekleyişlerin görüldüğünde duvar diplerinde
acıtmazdı belki çelimsiz ince bedenini
göremezdin kısık gözlerindeki yaşların
yanaklarından süzülüşünü
hatıralarda kaldı delice bayram’lar
eflatun boyalı evin köşesine sıkışmış
geçmişiyle geleceğiyle oynayan
tüm özgürlüğünü aleni kullanan
görürdüm akıttığın suları
deli bayram’ım
kimsesizsin sen
geceyle gündüzü ayıramayan
kimler verirdi yaşamak için sana öğünlerini
gece uyurdu kapanmayan gözkapaklarında
herkes bilirdi
deli bayram’ımın keşfedilmeyi bekleyen
deneklik olduğunu
yarı dilsiz yarı sağırdı ama
eğitilebilirliği kesindi
’atam’ dediğini duymuşlardı
bazıları yok ’anam’ diyor deseler de
okul giriş ve çıkışlarında
zil seslerinden sonra
çocukların ağzından öğrenmişti
deli bayram’ım ’annttam’ demeyi
kaç kez yağmurla yıkandı
kar tanelerinin ertesi günlerinin ayazlarında
buz kesilirdi yalınayakları
umumi tuvaletlerin dondurucu suları dokunurdu tenine
temizlenmek için
bundandır kışı sevmemezliği
deli bayram’ım hiç sevildin mi sen
bildin mi sevmenin ne demek olduğunu
korkutulmuşum seninle
hatıralarda kaldı delice bayram’lar
anlayamazlardı kasabalı akıllılar
neden kucak dolusu taşları
toplayıp yüreğinde taşıdığını
öfkenden korkar kaçarlardı
sokak aralarına sahipli çocuklar
deli bayram’ım
erkenden gömülmeseydin toprağına
dikiş tutturacaktım yamalı ceketine
korkutulmuşum seninle
eflatun boyalı evin penceresinden ayrılıp
köşeyi dönüp gelemiyorum sana
bir umut gelseydim yanına
dokunabilir miydim acaba
5.0
100% (1)