15
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1408
Okunma

seni sevmek
tüm renklerin çarpışma anlarını kara bir leke gibi duvarlara taşımak
boşaltılmış bir köyün acı sessizliği içindeki çığlığı duyumsamak
taş üstüne taş konmuş sıvasız çıplak bir evin avlusunda
küçük darmadağın saçlı bir yeni yetmenin elleri
ve de kaygan koyunların memeleri
çaresiz zeytin gözleri dolu dolu okuma isteği
kirli yüzünde her bir damlanın süzülüşünde
birlikte akmak sevgili
seni sevmek
yuvasından düşmüş bir ürkeğin şaşkın korkulu bakışları arasında
demir parmaklıklar ardında mavi boncuktan işlemeli kuşların kanatlanıp uçuşunda
bir kaldırım yosmasının tutkulu sevdasının hıçkırıklı zoraki dokunuşlarında
küçük masum bir bedenin şiddete maruz kalmış inleyen mor yaralarında
yani seni sevmek
goncalara öpücükler kondurup açıp açıp çoğalmak
‘’bir ülkenin kirletilmişliğinin kan tarlalarında çiçek açtırmak’’
hayatın incinen bir yerine merhem olmak
seni sevmek
cennete sırt çevirip cehennemde ateşimizle zebanilere yetmek
hep aynı iskelede beyaz bir gemiyi beklemek
muhafazakâr sokaklarda cesurca doyasıya öpüşmek
yani seni sevmek
esaretin içinde yaşanan özgürlüğü fark etmek
okunan kitabın satır aralarında gülümsemek
sana yazılan bir şiire bütün kelimeleri kurban etmek
seni sevmek
her durakta bulup bulup yitirmek
parmak uçlarına dokunup ellerini tutamamak
çılgın bir sevişmenin ardından çarşaflara dolanıp kibrit çakıp alevlenmek
yarım kalacağımızı bildiğimiz fısıldanmamış bir sözcükle nefes almak
yıldızları avuçlayıp avuçlayıp karanlığa yapıştırıp aydınlığı saçmak
yani seni sevmek yaşama direnmek
ve seni sevmek
düşlerde buluşup aynı ırmakta akmak sevgili
5.0
100% (2)