Hüzünlü olsam da senden yana
Yaptıklarım sonuçsuz kalsa da
Sevecem seni
Yanmış bir yürek var karşında
Senin sevdanın acısını tatmış
Dudaklarının izinde kalmış
Bir beden var,gönlümün atlasına flu çizgilerle bulandın

Ölümsüz sözlerime kan izi düştü
Nasıl bir aşktır bu?
çıkmaz ağlarla dolu
uzanmaya korkuyorum yüreğimdeki sözlere.

Yüreğim seni arşınlamış
Yıllarım yakıcı bir ter gibi umuduma damlamış
Ve bütün hücrelerime yalnızlık közü değmiş
Duyuyor musun.?

Ruhum sana dokunmaya başlarsa
Yıldızlar bile ışığını kapatır
Ayrılık şarkılarındaki hüzünlü notalar çalar sadece
Gözlerin beni mezarda boğar
Unutma tek tanem!
“her kar tanesi ak doğar”

Gökyüzüne hapsettim seni
Parmaklıkların bulutlar
Gardiyanın yıldızlar
Mühürle gökyüzünü
Kurak kalsın tüm iklimlerim
Bütün hayallerim toz olup arşa yükselsin
Yerden göğe renkli ihtişamsın.

Eski bir kainatın yeni devrimisin
Buram buram kokan özgürlüksün

Sana “seni seviyorum “ diyemeden
Çöl olup kuraklaşıyor hayallerim
Tüm notaları bana verdiğin halde
İmkansız bir hayat seriyorsun.

Ben kimseye senin kadar ağlamadım
Beni sevmeyeceğini bile bile
Dar ve kısa ömrüme sığdırdım seni
Akıp giden sigara dumanlarına gömdüm seni
Oysa yokluğunu özlemek sevmenin ilk nefesidir

bunun adı bekleyiş
göğün yüzü erimiş
imkansız olsa da gelişin
bunun adı tükeniş

Söz: hasan Tuncay