3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1377
Okunma
“Fahrettin Paşayı rahmetle anarken”
Bir şehir var dedi bana
ihtiyar bir bilge
bir şehir…
.
.
İçimde bitmeyen bir umut
ve babamın avuçlarından
semaya yükselen dualar eşliğinde
o şehri, kokusunu
duymak için
anlamak için
tanımak için
aklım ruhuma yoldaş olduktan sonra
aşkın bir yürekle
yürümeliyim dedim
ben de…
Bir şafak vakti herkes uyurken
düşmeliyim yola
önce yolumu
ve yönümü seçmeliyim
iki yol arkadaşı da alarak,
yüreğimdeki cevheri
dökerek
yoğurarak toprağı
yürümeliyim
kentin karlarının arasından geçerek
kanlı kentleri,
kükürt ve karbonmonoksit solumamak için
ve herkesin sadece bir hakkı
olduğunu bildiğimden
yürümeliyim…
Elimde bir kalem
ve bir kitapla
ne kılıç, ne mavzer,
ne topla
bir şafak vakti
Hikmet ve Ercan’la
o şehre girmeliyim
bir şafak vakti
o şehirde ölmeliyim…