13
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1819
Okunma

ruhsuz bir kadını
onarılmaz acılarından kurtarmak için
kuşkulu bir bıçak
en derin/sel söylemleri
mahrem yerinden öper gibi bileniyor
belli ki cinnet hali ev sahibi
yorumsuz adreslerin iade-i itibar sokağında
kan gövdeye koygunlaşacak az sonra
ölmek kadar değil aslında
cehennemin az ötesine kurulmuş iki seyyar tezgah
tanrının lütfundan dökülen kırıntılar satılıyor
yok pahasına
ısrar…aşk’a
ikrâr…kul’a
inkâr…yaradana
kanarak içtiğidir yalan
aşk’ı aşk’a şirk koşan adama
ağır bir cefa
oysa tek suçlu hakikat
beni çok sevme
düşme bu derde
düşünce uçurumun gölgesine korkak itiraf
ahh aşk…!
yar yüzünde kayıp metrukât
ne varsa şimdi unutmaktır
zamanın geçmişinde yazılı olanı
görkemsiz ve zahmetsiz bir kavuşma
iki ses arasına uzanmalı boylu boyunca
nicedir dudak kenarında birikmiş
uysal bir öpüş
hırçın deli dalgası saçlardan başlamalı taramaya
kısık ateşte pişmeli heyecan
kokusu hasret sokağına yayılan
tebessüm ruhani
melek kanatlarından inmeli
yaşamak kadar aslında
cennetin az ötesine kurulmuş iki seyyar tezgah
tanrının lütfundan dökülen kırıntılar dağıtıyor
alan alana
ısrar…aşk’a
ikrâr…kul’a
inkâr…yalana
kabul edilmiş fetva
aşk’ı aşk’a şirk koşan kadına
tüm güzellikler sefa
oysa tek suçlu paradoks
beni çok sev/me
düş/me bu derde…derken
düşendir aslında uçurumun gölgesine…korkak itiraf
ahh aşk…
yer yüzünde kıymetli metrukât