2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1216
Okunma

Kızılırmak kızıllanır gelir doğudan ,
Delicesine , sanki delirmişcesine...
Timur gelir atlarıyla filleriyle ,
Düşman toprağına girercesine...
Kızılırmak sel olur basar bahçeyi,
Bir sürü emek zayi olur bozar her şeyi !
Timur gelir yakar yıkar her türlü eseri ,
Yıldırım Hanı alır , gider gerisingeri...
Sivas’ım Sivas’ım garip Sivas’ım ,
Neden böyle herkes sana hasım ?...
Soğuklar bastırır gelmeden kasım,
Yüreğin sıcak bağrın donar Sivas’ım !
Pir Sultanın var , sesi Çamlıbellerde...
İnler durur yurdumun dört yanında !
Hele de şu diyarı gurbet ellerde ,
Aşıklar yer kaplar senin şanında...
Türküler söylenir, dağlarında yollarında...
Bağrında ferah ferah eserken rüzgarın !
Aşıklar inleyip durur sazın kollarında ,
Türküler kaynar yüreğinde insanların...
Sivas’ım Sivas’ım garip Sivas’ım ,
Cumhuriyetin temeli sende atıldı...
Köyler kasaba , kasabalar şehir oldu !
Sivas’ım bir kenarda köşeye atıldı...
Sıcak , soğuk kaplıcaların var !
İçinde yüzen minik balıkların var...
Bugün geçtiyse de elbet yarın var ,
Senin de susmayan aşıkların var...
Yurdumun tam ortada kalbindesin !
Sana kim iyi kim kötü derse desin...
Asırlar öncesinden de gelir sesin ,
Senin gibi garip aşıkların var !