8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1149
Okunma
maraşın yolları, dört köşe taş döşeli
bertizin kabarcıkları, arar gülleri
güneş doğar penceremin önüne
gözlerim yine mi ağlamaklı
maraşın yolları, dört köşe taş döşeli
güvercinler konar, posta zarfının üstüne
ayrılık takar, kırmızı güldür muradı
akşam, ela gözlerinin üstünde
kara bulutları biriktirir kirpiklerine
güvercinler konar, posta zarfının üstüne
ayrılığın rüzgarı birazdan esecek
yar dediğim arkasına bakmadan gidecek
dinle, ben senin sevdalınım
ela gözlerinde bir lahza kalayım
ayrılığın rüzgarı birazdan esecek.
ceviz kabuğu kadardır dünya
kiraz kadar yakışır dudağa
bir külah dondurma erir avuçlarıma
satıcıda bir telaş, bir telaş
ceviz kabuğu kadardır dünya
aşkım sühan dağından aşar, bilinmez
gece ya örter üstümü, ya da silinmez
ela gözlerine ay doğar, görülmez
kapama gözlerini gidilen yoldan dönülmez
aşkım sühan dağından aşkın bilinmez.
sözlerin, ruhunda dolanan kanım
sıcak bir akşam ufka bakanım
tavşan kanı demlenmiş hicranım
ufkun kızıllığında ağlarım
sözlerin, ruhumda dolanan kanım.
zamanı durdurmak isterken …..
zamanın eleğinden süzüldük, kedere
ıslıklar yarım, hayat karmaşık
ufku saran gözlerin, kalmış ufuksuz
zamanı durdurmak isterken …..
gece, ayrılığın habercisidir, karanlık
gölgen düşmez yere, izin sürülmez
sabaha kim çıkar, görülür mü aydınlık
ömür çeker mi, bu derdi yürek götürmez
gece ayrılığın habercisidir, karanlık.
seni ararım her çocuk gülüşünde
kurdale takan miniklerin yürüyüşünde
hayat bu ,sen kaldır yine de başını
otur bir dere kenarına at taşını
seni ararım her çocuk gülüşünde
ağlama her göz göze gelişimizde
şiirler hep senden söz eder
anlatır seni mısra mısra seni özler
dudağında tebessüm kalır sebepsiz
ağlama her göz göze gelişimizde
arafta bırakma seven yüreğimi
terk et de bitsin yüreğimdeki sızı
korkma, öldürmez bu ayrılık, yok merhemi
gözyaşlarımdır, yeşertir güllerimi
arafta bırakma seven yüreğimi
ayrılıklarla pişermiş insan, olgunlaşırmış
Leyla mecnun kıskanılır onlarla yarışılırmış
kul haddini aşınca, düz yolunda şaşırılırmış
hayat bu aşka ayrılık da yakıştırılırmış
ayrılıklarla pişermiş insan, olgunlaşırmış.
parmağında yüzük, kalbimde hançerken
zaman sessiz sessiz sensiz usulca geçerken
nasip değilmiş deyip kederi yudumlarken
ayrılığın duvağını açıp yüzünü öperken
parmağında yüzük kalbime hançerken
.
maraşın yolları, dört köşe taş döşeli
bertizin kabarcıkları, arar gülleri
güneş doğar penceremin önüne
gözlerim yine mi ağlamaklı
maraşın yolları, dört köşe taş döşeli
Sana bir Mona Roza
yazdıramadım ya
Onun kadar ağır mısralar taşır
Bu şiirin kanatları sevdaya…
HOŞÇAKAL SEVGİLİ...
M.S./2009
Kahramanmaraş