3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
978
Okunma
Gözleri…
Üşümüş bir yalnızlıkta.
Ayazlarda titrek,
Buz tutan gözyaşlarıyla…
Dili suskun
Yüreği coşkun adam,
Sevmeyi biliyor
Sessiz…
Kendi kendine.
İçine düşen sevdayı okşuyor
Garip bir tebessüm yüzünde
Yanağında gamzesi coşuyor…
Ağlayacak,
Ama olmuyor
‘erkekler ağlamazmış’
Ama o öğrenmiş,
Tebessümle ağlamanın yolunu
Yüzünde hüznün resmi
Kaşları bir çatılıp, bir yayılıyor
Sanırsın hırsından kuduracak
Gözleri kaşlarının arasında gizleniyor
Kısık,
Buğulu,
Elemli…
Bazen yaslandığı yerden
Doğrulasıya dikleşiyor
Bir beklenti düşüyor avuçlarına
Avuçları hara kenetli
Ayakuçlarından çıkıp gelecek sanki
Beklediği esinti,
Dizlerini göğsüne saplıyor…
Sigarası,
Düştüğü narın resmi
Dumanında daldığı hayaller
Küllerinde savruluyor
Bitesi…
Söyleniyor ardından
Aşk yakmalı…
‘Aşk yakmalı ama
Seven kor kalmayı bilmeli…’
Sönmemeli,
Ne olduğu belirsiz rüzgârlarda.
Tutuşuyor yüreği
Her hayal dikildikçe karşına
Geçmiş günleri yok onun
Her gün yeniden yaşıyor
Ne sevda dünde kalır
Ne de dünü biliyor adam
Yaşamı ellerinde
Sevdayı yüreğinde taşıyor.
Ellerini yanaklarına götürüyor
Islaklığına aldırmadan
Okşuyor yanaklarını
Sanki…
Sevda yanaklarına yapışık
Düşüyor sevda
Ellerinde ıslanıyor.
Üşüyor sevda üşüyor.
Ve adam,
Gözlerinden düşürmeden sevdayı
Yaşayacak,
Bir ağlamalık molalar vererek…