0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1017
Okunma
Duyulmamış;
Hiç bilinmeyen bir lehçeyle
Allak bullak bir çehreyle
Seslendim sana.
-dişlerimin gıcırtısında kayıp-
Dudaklarımdan süzülen bir ızdırapla.
Biliyorum;
Bir anlayan çıkacak beni
Her fısıltımda
-kulakları tırmalayan avazımı-
O gün;
Mahşeri kalabalıklarda kayıp bir yüz olacağım
Sanki yüzyılları kendisinde kaybetmiş
Onlarca çizgiyi taşıyan bir suratla.
o Zaman;
Orkinoslarla konuşacağım
Okyanus duymayacak bizi.
Aramızda bir fısıltı,
Rüzgara dönüşecek
Ciğerlerimizden fışkıran
Hiç bir yürekte yankılanmayan.
Yani;
Bir suskudan söz ediyorum
Ceviz ağacı kadar eski
Selvi kadar uzun.
işte o gün;
Bir senfoninin son notasının ardına sıkıştırılmış
Bir es olacağım
Dillerin söylemekten acze düştüğü...
Ah keşke aynı lisanı konuşabilseydik seninle!