1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1519
Okunma
ben meçhul eylemlerin
sokak başlarındaki pususunu bozdum
devrildim devrimlerden önce
öylesine dillerde dolaşan
garip bir hikayeyim.
yağmurlar gördüm
anaların gözlerinde
yürekler uçurum
yürekler matem
kara bir buluttu çöken
ellerimle dağıttım
ben gökleri süsleyen yıldızım
geceleri aydınlatan!
aydınlığa söylenmiş
garip bir şiirim ben.
bakma Fırat tersten akıyor şimdi
Kızılırmak yaslı çağlıyor diye
şaşma;
pusuda ne çakallar yatıyor
dinle...
büyüdüğüm ninniler gibi her şey
anne...
yüreğim kan ağlıyor
yiğitlik öldü diye!
aşkı bilirsin sen
tutkudur
yüreğin esareti
aşkla sarıldım sana
sırılsıklam gömleğim
yüzümde izi kaldı dudaklarının
son kez öp beni Sakarya
eğil ve kulağıma çağla
ikimiz özgürlüğe söylenmiş
aynı türküyüz biz...
biliyorsun
yollarına baştan başa döşenmiş mayınlar gibi
serkeş dolaşan bir merminin ıslığı kulağımda
nereye?
bir adım ötemizde pusu
dur biraz beni bekle
çanakkale gibi
ellerimizle yeşertelim dünyayı
nadasa bırakalım toprağı
vurulup düşen son can ben olayım...
5.0
100% (2)