15
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1365
Okunma

adındaki besmele ile başladı ayrılık
gün bittikçe dilinde
aşk kıymeti eksildi bende
içimde durmadan ertelediğim bir isyandı sözlerin
şimdi yanmış sözlerin
el karası firezlerde büyümeyi bekliyor
günahların boyunu aşıyor
farkında değilsin ama
hasat mevsimi de geçiyor
ya topla beni…bağından bahçenden
ya da bırak…bu mevsimde öleyim
incinmiş hangi yanında uyutmuştun
gölgemin yorgun sabrını
kıssadan bir hisseydi
çok kişilik aşk yalanları
yalın bir gerçekle kaplandıkça yara
soğuğun uykusunda
günahkar adımı bağışladım
ki
hep aşk’tır o yarada
en acımasız kuşatma
ya dağla beni... sadece kabuk kalayım
ya da kanat…aktıkça hayat bulayım
anamın gözlerini eriyorum
sana adadığım her mumda
cebimde üç kuruşluk gurur
ne vakit çıktım Basmane garından yola
varınca anladım
ben kadarmış puştluğu İstanbul’un
bu sebepten sevdim bu şehri
onun kadar sevemedin
aşk’ı şiirlerde bitiren serseriyi
serdikçe hayatın üvey duygusunu
özdük hep utanmış ruhumuzda
pişmanlığın şeceresinde asılı duran intikam
alındıkça büyüttü hasretini
delik deşiğim şimdi
ayıplıyım
kabahatliyim
ya terk et beni... sadece nefret olayım
ya da affet…kıyamete kadar yanayım