9
Yorum
23
Beğeni
5,0
Puan
354
Okunma


EVCİLİK OYUNU
Yarım asırı devirdi yaşım. Oysa gelin görün ki bir çınarın altında gölgelenmek kadar çabuk geçti.
Ömrün ilk on-on iki yılı bez bebek oynamakla, on dört yılı tahta sıralarda dirsek çürütmekle geri kalanı da kendi yavrularımı büyütmekle derken bir de baktımki gelip geçmiş ömür.
Geçen hiç bir gün geri gelmemek üzere….
Heybemin bir gözünde keşkeler diğer gözünde iyi kilerim..
Hayat öyle garip ki…
Zaman zaman heybemin keşke gözünden iyi kilerime kattığım, iyi kilerimden de keşke gözüne katılanlar oldu…
Neyin hayır neyin şer olduğunu bazen ilk etapta anlayamıyor insan.
Ve yine o çift gözlü heybe omzunda göçüp gidiyorsun bu dünyadan.
Yani götürdğün günahların ve sevapların oluyor….
Gerçek şu ki en çok çocukluğumuzu özlüyoruz….
Çünkü çocukken sadece dizimizi kanatıyoruz ya da ufak tefek sıyrıklar. Oysa büyüdükçe ruhumuz yara almaya başlıyor.
BEZ BEBEK
Sarı orlon ipinden örgülüydü saçları
Yüzünde gamzeleri vardı bez bebeğimin
Mor çiçekli pazenden fırfırlıydı uçları
Robadan elbisesi dardı bez bebeğimin
Kaneviçe ipinden işlemiştim kalem kaş
Kök yeşil gözlerinden sanki iniyordu yaş
Masası tahtadandı, iskemlesi kara taş
Gül hatminin gölgesi yurdu bez bebeğimin
Yün ile doldurmuştum topaç topaçtı yüzü
Ak patiska üstünde zümrüt yeşildi gözü
Senem Ayşe Sokakta geçerdi kışı yazı
Toz topraktan dizleri kirdi bez bebeğimin
Mutfağımı süslerdi renkli cam kırıkları
Tuzlayıp terletirdim sahanda korukları
Naylon ayakkabımdan yaptığım çarıkları
Sorsanız söylerdi kaç türdü bez bebeğimin
Kına taşını ezip ellerine sürerdim
Sapsarı saçlarını itinayla örerdim
Yorganını katlayıp başucuna dürerdim
Bana verdiği neşe sırdı bez bebeğimin
Mavi kum boncuğundan bir çift küpesi vardı
Firuze bilekliği bileğini sarardı
Beş dakika görmesem gözüm onu arardı
Varlığı yârendi hem yârdı bez bebeğimin
Okuldan döndüğümde kucağıma alırdım
Gül hatminin dibinde hayallere dalardım
Karanlık basana dek hep yanında kalırdım
Sorarsanız adını Nur’du bez bebeğimin.
Nurgül KAYNAR YÜCE/ K. MARAŞ
5.0
100% (14)