9
Yorum
23
Beğeni
0,0
Puan
93
Okunma

Ben ölmeden önce
zamanın neye benzediğini bilmiyordum.
Saat kaçtı bilmezdim
ama sabahlar hep erkendi
ve hep karanlık,
annemin yüzünden daha yorgun.
Ekmek kokardı evimiz.
Ama o koku doymak değildi;
alışmak kokardı,
katlanmak,
susmak.
Yoksulluk, ekmeğin içine gizlenmişti.
Rüyalarım her sabah yarım kalırdı.
Bir uçurtmanın ipi
avuçlarımdan kaçacakmış gibi olurdu.
Beni oyundan alıp
demirin önüne koydular.
Okula değil,
demire teslim ettiler.
“Erkek adam olacaksın” dediler.
Oysa ben daha
adımı tam yazamıyordum.
Adımı değil,
numaramı öğrendim önce.
Ellerim küçüktü,
parmaklarım korkuya tam oturmuyordu.
Yük büyüktü.
Makinalar konuşurdu orada,
bağırırdı.
Biz çocuklar sessizdik.
Çünkü ses çıkaranların
yerine başkaları gelirdi.
Çocuklar susmayı
çok erken öğrenirdi.
Bir gün
yer çekildi ayaklarımın altından.
Düştüm.
Aslında düşmedim;
hayat bıraktı elimden.
Kimse çocukluğumu tutmadı.
Düşerken
bir uçurtma geçti aklımdan,
yarım kalmış bir teneffüs,
bir top,
annemin dizleri…
Sonrası demir.
Sonrası gürültü.
Sonrası suskunluk.
Benim ölümüm
bir tutanağa sığdı.
Adım yanlış yazıldı.
Yaşım küçültüldü,
yüküm büyütüldü.
“Talihsiz kaza” dediler,
çünkü vicdan demek ağır geliyordu.
Benim ölümüm
bir çay molasına denk geldi.
Biri sigarasını söndürdü,
biri “yazık” dedi,
biri hiç bakmadı.
Kanım
zemini temizleyecek kadardı
ama çocukluğumu geri getirecek
hiçbir bez yoktu.
Baret bana büyüktü.
Mezarım tam oldu.
Şimdi toprağın altındayım.
Soğuk.
Ama alışığım.
Zaten hep üşüyordum.
Gömülmeden önce de
hayata çok derin kazılmıştım.
Bil ki
ben kader değilim.
Ben ihmalkâr bakışların,
yoksulluğa göz yuman yasaların,
“bir şey olmaz” diyen dillerin sonucuyum.
Ve sanma ki benimle bitti.
Benim düştüğüm yerden
her gün başka bir çocuk kayıyor.
Toprak doymuyor.
Ama vicdan
hâlâ aç.
Eğer bu satırları okuyorsan
beni ağlayarak anma.
Benden sonra gidecek çocuğu koru.
Çünkü ben ölmedim sadece.
Benim yerime
hâlâ çocuklar gönderiliyor.
" Hiç çocuktan işçi olurmu ve bu yolda öldürülür mü?" 🥺🥺
Peri Feride ÖZBİLGE
23.12.2025