1
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
54
Okunma
Gecenin en karanlık anı
güneşin Doğuşu
bulutlardan dökülen ilk rahmet…
Esen rüzgârın dokunuşu
ve sözler...
Hafif kalır bu çağda.
İnsan denen bu ten…
öyle kalın bir zırha bürünmüş ki,
ne hakikat çarpınca iz bırakır,
ne merhamet dokununca içeri sızar...
Göz var, görmez;
kulak var, duymaz.
Kalp var…
ama nöbette değil…
Herkes ayakta, herkes yolda,
ama kimse kendine uğramaz.
Diller konuşur,
gönüller susar.
Kelimeler çoğalır,
mana azalır...
Bir çağ bu;
yarayı gizleyip
aynayı kutsayan.
Ve ben diyorum ki;
söz yetmiyor artık bu devre.
Bir sarsıntı gerek bu yüreğe,
insanı kendinden uyandıracak
bir çarpışma,
Çünkü bu çağda
gönle tesir eden
ne nasihat,
ne şiir…
Ancak güçlü bir yaydan fırlayan,
bedenin zırhını delip
kalbe saplanan
bir temren yarası
Kalbi yüreğe,
bedeni ruha dönüştürür...
Turgay kılıç
21/12/2025
04:38
5.0
100% (5)