0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
48
Okunma
B ilmesin kimseler, içimdeki sessizliğin yaralarını;
E zildiğim her darbede başka bir benin uyandığını.
N asıl düştüysem öyle uyandım, sessiz ama kararlı.
K aranlık yoklarken yurdumu, gönül yıldızını ararım.
I rak yolların izini sürdüğüm gece, utancından kızarsa da
R uhumun hüküm sürdüğü savaşta hiçbir yara beni durduramaz.
I zdırap bile içini çeke çeke bu gece beni sorsa da,
L al olmuş geceler adımı duyunca coşar.
D umanı tüten bu yürüyüşümün yaraları çağlarken,
I ssızlığımın ortasındayım, yolumun en yokuşunda.
G ecenin seherinde güvercinlerin kanat sesleri
I lık ılık esen rahmete karışır
M atem bitecek gibi sanki bu sefer de.
Y avuz bir at sahlanmış alacakaranlıkta,
E ğerinde gümüş işlemesi ile.
R ıza ister, kırıklarıma kanat açarak.
D ivane bir deli misin? Gönül, yola vurgun.
E y, bu gönül yol boyunca ateş ile sınandı.
N e yokuş beni yordu, ne karanlık beni yuttu.
G ecenin en sert yerinden,
E zilen gönlümün bana armağanı olan,
Ç elik bir kılıç gibi kestim de geçtim.
T üm yollar sustu, gecenin en karanlık anında.
İ çimde kopan bir fırtına gibi estim de geçtim.
M abedime varınca, yolun sonunda, bedenimden geçtim de geldim...
Turgay kılıç
10/12/2025
23:34
5.0
100% (2)