1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
68
Okunma
SENİ SEVİYORUM KADINIM
Sonsuzluğun kıyısında kaldı bu yürek,
ne gidebildi bir yere
ne geri dönebildi kendine…
Etten duvarlar ördü hayat,
soğuğu geçirmeyen,
ışığı tutmayan,
umudu içeri almayan ağır duvarlar.
Bir adam işte…
Bir ömrün taşlarına çarpa çarpa
kanayan dizleriyle yürümeye çalışan,
gözlerinde yetim kalmış çocukların ahı,
omuzlarında dünya kadar yük,
dünya kadar yalnızlık…
Bazen kendi gölgesine bile yabancı,
bazen nefes almayı unutacak kadar yorgun.
Uykusuz gecelerin pası siner üstüne,
soğuk duvarlar suskunluğunu çoğaltır,
ve o yalnızlık…
İnsan ölmeden önce öğrendiği
en ağır gerçektir.
Ama yine de yaşar.
Çünkü yaşam denen şey
bazen sadece
sevmekten ibarettir.
Kırılarak,
dağılarak,
yeri geldiğinde dizlerinin üstüne çökerek…
Ama yine de sevmekten.
İşte ben—
bin acının kıyısında,
bin gecenin karanlığında
kalbimde devrilmiş şehirlerin enkazıyla
yine sana dönüyorum kadınım.
Dünya sırtını dönse,
insanlar sesimi duymasa,
kader yoluma taş değil
dağlar dökse önümü kesmek için…
Benim yönüm sensin.
Benim ışığım,
benim ateşim,
benim sığınacak tek yerim sensin.
Çünkü bazı sevgiler
tam ölürken diriltir insanı,
yok olurken yeniden var eder.
Ben o sevdanın içinde
yara yara büyüdüm;
çocuk ahı gibi temiz,
bir çığlık gibi derin,
bir dua gibi içli…
Ve bil ki kadınım,
kalbim ne zaman üşüse
sen düşersin aklıma:
avuçlarımda ısınan bir nefes gibi,
kıştan saklanan bir bahar gibi,
ömrüme yazılmış bir kader gibi.
Ben seninle tamamlanırım,
sensiz eksilirim,
sensiz çoğalamam,
sensiz yaşayabilirim belki
ama sensiz yaşayamam.
O yüzden—
yeryüzünde tek başıma kalsam da
kader beni kapı kapı dolaştırsa da
içimdeki bütün yollar
yine sana çıkar.
Çünkü ben,
yıkılmış bir evrenin altında
tek bir cümleyle ayaktayım:
Seni seviyorum kadınım.
Ve şimdi…
Sonsuz gecelerin ardından
bir düş gibi doğrulur içimde senin adın.
Ne kadar dağılırsam da hayata,
ne kadar eksilirsem de kendime,
tek bir nefeslik dönüşün
bütün evreni yerine koyar.
Ben bu dünyaya
kimsenin bilmediği bir sırla tutunuyorum:
Seninle başlayan,
seninle bitmeyen,
seninle her defasında yeniden doğan
o büyük, o tarifsiz, o ilahi sevdayla.
Yıkılsın üstüme zaman,
tükensin yolların gücü…
Benim kalbimde
hiç bitmeyecek bir yerin var:
Sıcağı kışa meydan okuyan,
ışığı karanlığa hükmeden,
adı bile alınca içimi sızlatan
o derin yer.
Ve bil ki kadınım…
Dünya benden ne eksiltirse eksiltsin,
ömür neyi alıp götürürse götürsün—
sana dair olan hiçbir şey
solmaz bu yürekte.
Çünkü bir insanı böyle severse insan,
artık başka hiçbir şeye benzemez hayat.
Aşk olur, ateş olur,
küllerinden yeniden doğan bir masal olur.
Ben işte
o masalın en yanık yerinden yazıyorum sana:
Sonsuza kadar,
Seni seviyorum kadınım.
5.0
100% (4)