1
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
58
Okunma
İnsan bazen birini kaybetmez
sadece onun olduğu yere artık sığamaz.
Eşyalar durur, duvarlar durur, günler yürür
ama kalbin içindeki sandalye kırılmıştır
ve insan ayakta yorulur.
Ben seni
bir gidişte değil,
her gün yeniden yokluğuna alışarak kaybettim.
Bu daha ağır bir ölümdür,
çünkü alışmak
ölümden uzun sürer.
Sesin yok,
ama sessizliğin hâlâ konuşuyor benimle.
Bazı suskunluklar
bir ömürlük cümleler kurar.
Gece dediğin şey
artık karanlık değil,
hatırlamak için ayrılmış uzun bir vakit.
Uyku,
seni düşünmemek için
kendimi kandırma hâli.
Zaman geçiyor diyorlar.
Zaman sadece üstümü örtüyor.
Acı hâlâ aynı yerde uyanıyor
ve her sabah
adını söylemeden seni arıyorum,
çünkü bazı isimler
ağızdan çıkınca daha çok kanatır.
Ben güçlü değilim.
Sadece yıkıldığım yerden
kimseye görünmeden kalkmayı öğrendim.
İnsan buna olgunluk diyor,
ben buna alışmak diyorum.
Eğer bir gün adım geçerse bir cümlede,
“iyidir” desinler.
Çünkü bazı yaralar
anlatılınca küçülür,
ben büyüsün diye sustum.
Ve bil ki,
seni unuttuğum yok.
Sadece içimde
seni taşıyacak sesimi kaybettim.
Bazı sevgiler
sessiz kalınca biter sanılır,
oysa ben
sessizliğin kendisi oldum.
Ismar Gökkuş