1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
87
Okunma

Göz görmeyince
gönlün katlandığı her an,
Derinlerde bir yerde
açılan yaradır.
Yalın ayak bastığın toprak olmak isterken
Suçsuz yere acıtma içimde yaşattığın aşkı.
Ben beni unutmadan
seni, sen yapamam.
Sesini duymadan gün geçse bile
uyuyamam.
Düşler kapımı çalar,
gülüşün sabrımı sınar;
Yalnız ben değil,
duygularım ardı sıra kanar.
Ellerinin şekil verdiği çamur olmayı dilerim,
Dişlerinin ezdiği zeytinin
ağacını biz ekelim.
Sesi uzaklardan duyulsun minik serçenin;
Semanın altında çimenlerine uzanalım.
“Gel” desem çıkıp gelemesen de
kulak ver.
“Düş” desem
yoluma düşmeden de düşle yeter.
Hasretle
“Ömrüm senin olsun” diyemem.
Ölüm gelene kadar
seni yaşamaksa keder…
Sadece benim için,
midyenin içinde saklanan ol.
Son defa göğsümde hissedene kadar
tırnaklarını…
İçmeden sarhoş olmayı öğreten aşkla,
Alıp veremediğim nefsime dek
yalansız yaşadığım kal.
Küsme dağlara,
uçan kuşlarının hayırsızlığına.
Aldırma bir var bin yok umutlarına.
Bırak rahat rahat dönsün bu kahpe dünya.
Sonu bilinmeyen her güzel şey gibi
Biz de hiç yaşamamış gibi yok olalım.
Biz de hiç sevmemiş gibi
sonsuz kalalım.
Yunus Özkan
5.0
100% (1)