YAKINLIK SANAL OLDU, YALNIZLIK GERÇEK

Çünkü unuttuk:
İnsan, yalnızlıkla değil; yüzüne bakan bir çift gözle, sesindeki titremeyi duyan bir yürekle iyileşir.
Ama biz bunu hatırlayana kadar, belli ki daha çok kişi sanal kalabalıkların ortasında sessizce yapayalnız kalacak.

--------------------------------

Yıllardır bize büyük bir yalan satıldı.
Yalnızlık yüceltildi, ilişki kurmak küçümsendi.
“Kimseye ihtiyaç duyma.”
“Sen ondan daha iyisine layıksın.”
“En ufak pürüzde sil gitsin.”
“İnsanlarla uğraşma, kendi kendine yet.”

Bu cümleler özgürlük gibi pazarlanırken aslında bir toplumun duygusal omurgası kırıldı.
İlişkide olması normal olan tartışmalar “toksik”, hatalar “kırmızı bayrak”, emek vermek “aptallık” ilan edildi.
Kimse kimseyi anlamaya tenezzül etmiyor artık.
Çünkü zahmetli olan her şeyden kaçmayı erdem sanıyoruz.

Sonra ne oldu?
Önümüze kedi, köpek, kahve ve kitaplarla doldurulmuş bir yalnızlık vitrini koydular.
“Bunlar sana yeter, insana ne gerek var?” dediler.
Ve biz de buna kandık.

Ama en sert tokat, sosyal medya ile geldi.
Gerçek ilişkilerden kaçan insanlar, Instagram’da, Facebook’’ta, DM’lerde, uygulamalarda tanıştıkları kişilerle “yakınlık” kurduklarını sandılar.
Üç güzel cümleye, iki filtreli fotoğrafa, bir gecelik ilgiye koca bir anlam yüklediler.
Oysa o yakınlık değil; herkesin birbirinin ruhundan izinsiz geçip gittiği bir panayırdı.
Sahte sıcaklık… geçici ilgi… kırılınca ortada muhatap bile yok.

Bugün elimizde ne var?
Koca bir yalnızlık.
Bağ kurmayı beceremeyen insanlar.
Gerçek yüz yüze iletişimde tökezleyen, en ufak zorlanmada kaçan, duygusal kasları erimiş insanlar.
Birbirine değil, ekranlara tutunan aciz ruhlar…

Batı menşeli söylemlerin hazin faturası işte tam da bu:
Bağlılığı zayıf, ilişkileri çabuk tüketen, sorumluluktan kaçan, sanal yakınlıkla avunan bir toplum.

Çünkü unuttuk:
İnsan, yalnızlıkla değil; yüzüne bakan bir çift gözle, sesindeki titremeyi duyan bir yürekle iyileşir.
Ama biz bunu hatırlayana kadar, belli ki daha çok kişi sanal kalabalıkların ortasında sessizce yapayalnız kalacak.

Yazan
Korhan KÜLÇE