1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
61
Okunma
Bazen gitmek istiyor insan…
Bir yarayı sarmak için değil sadece,
Yaranın neden var olduğunu anlayabilmek için.
Çünkü insan bazen acıya değil,
Acının öğrettiklerine muhtaçtır.
Ve Hak, kuluna bazen sessizlikte konuşur.
Bazen gitmek istiyor insan;
Gecenin koynuna,
Tanınmadığı şehirlere,
Adının ağırlığını taşımak zorunda olmadığı yerlere…
Orada nefesi değişir,
Yüreği kendi sesini duymaya başlar.
Zira bilir ki kul:
İçinde biriken kırıklar,
Kimseye anlatılmadıkça çoğalır.
Kalp yoruldukça daralır,
Dara düştükçe Rabbine yaklaşır.
Ve bazen insanın kendine gelmesi için
Bir tek “Ey Rabbim…” demesi yeter.
Bazen gitmek istiyor insan,
Varlığıyla mutlu edemediği insanların
Yokluğunda değer kazanmak için değil;
Değer denen şeyin
İnsandan değil, Allah’tan geldiğini hatırlamak için.
İnsan bir gönle sığamazken
Alemlerin Rabbi’ne nasıl sığmaz ki?
Mesafe, o yüzden bir firar değil;
Bir teslimiyettir.
Adım sayılmaz,
Niyet sayılır.
Kul yürür gibi olur
Ama asıl yol alan gönüldür.
Ve her ilim, her öğüt, her söz
Bir yana çekilir;
Kul, kendi sükûtunda Hakk’ın nefesini arar.
Rüzgâr bile başka eser o vakit.
Toprak, insana yoldaş olur.
Kuşun kanadı bile bir ayettir
Gidenin gönlüne.
Bir noktada,
İnsan içindeki kapıya varır.
O kapı ki,
Dışarıdan görünmez ama
İçeriden açıldığında bütün âlem genişler.
Ve kul usulca fısıldar:
“Ey kalbim, bütün yollar sana çıkar.”
Sonra anlarsın:
Gitmek bir ayrılık değilmiş.
Gitmek,
Bulunduğun yerde kalamayacak kadar büyümüş bir duanın
Yola düşüşüymüş.
Bir secdelik mesafenin
Bin yıllık yolu susturabileceğini
Öğrenirsin.
Ve insan sonunda
Kendine dönmenin huzurunu bulur.
Çünkü bazen kulun aradığı şey
Ne bir şehir,
Ne bir yüz,
Ne de bir sözüdür.
Aradığı,
Rabbine yaklaştıran bir nefesmiş.
Bazen gitmek…
Kendini terk etmek değil;
Kendinde saklı olanı bulmakmış.
Ve insan bunu anladığında
Yol da değişir,
Yük de hafifler,
Gönül de derinleşir.
Çünkü en uzun yolculuk,
Kulun kendi içine yaptığı yolculuktur.
Ve o yol
Aslında hep
Allah’adır.
Kadir TURGUT
5.0
100% (1)