0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
37
Okunma
Ah benim yüreğim…
Dağılan hayatları taşırken
Kendi kırıklarını yine kendin toplamakla meşgulsün…
Biliyor musun, senin bu yalnızlığın
Bir çığ gibi sessiz, ama her an düşmeye hazır…
Ve sen, düşmemek için direniyorsun
Oysa kırık taşlar, ayaklarının altında sessiz birer çığlık gibi.
Sen hep başkalarının yükünü omuzladın
Ama kimse senin omzunun altında saklı fırtınaları görmedi.
Kimse bilmedi, gece karanlığında senin
Kendi gözyaşlarını silmek için ne kadar mücadele verdiğini.
Sen, bir nehir gibi akıp gittin
Ama kendi kıyında hep kuraklık vardı.
Ah, ne garip değil mi?
Sevgi dağıtırken kendini unutmak,
Acıyı kendi içinde biriktirmek,
Ve her defasında umutla yeniden ayağa kalkmak…
Senin yüreğin, kırık bir aynanın en keskin parçası gibi
Ama yine de ışığı yansıtmayı başarıyor.
Ve şimdi soruyorum sana, yüreğim:
Bu yükleri taşırken
Kendini de taşımayı hatırlayacak mısın?
Kendi kırıklarını saracak zamanın olacak mı?
Yoksa hep başkalarının hayatında bir liman olup
Kendi fırtınalarında boğulacak mısın?
Ah benim yüreğim…
Sen bir kahramansın, ama kimse bunu fark etmiyor.
Sen bir destansın, ama yalnızlığın sahnesinde.
Sen, dağılan hayatları toparlarken
Kendi hayatını yeniden kurmak için
Belki de en büyük cesareti göstermek zorundasın.
Ve bil ki, senin bu sessiz kahramanlığın
Bir gün gökyüzünde yankılanacak.
Kırık taşlar, yorgunluk ve gözyaşları
Senin gücünü, senin kudretini gösterecek.
Ah benim yüreğim…
Belki şimdi acıyorsun, belki şimdi yalnızsın
Ama unutma:
Sen taşıdığın her yükle, kendini yeniden bir Kardelen misali güneşe doğru karları yara yara
Arşa uzanıyorsun…
Kadir TURGUT