8
Yorum
44
Beğeni
4,6
Puan
224
Okunma

Fısıltısı yakamozların, sersemce serildiğim mevsim dibine serdiğim örtü ağacın belki de kovuğunda yaşamanın meali kalem-kakan varlığımla havsalamdan taşan binlerce sözcük bazen hırpalandığım sessizliğin duasında saklı sevdalı kalemim.
Bir maruzatsa yalnızlık, hırkamın düğmelerine asılı tanrısal bir hicap bense fedaisi sözcüklerin katmer katmer açan güllerin muhatabı ismim ne de olsa insanın beraber yaşlandığı yine kendi ismi ve şimdi bir hal çaresidir doğanın bazen bulmakta zorlandığı ve işte kıvılcımlar saçan gecenin neferi bir yıldız olmanın da meali ve iç sesim bazen dağınık bazen küsen göğün sarnıcı şu devasa diken yüreğe batan yerli yersiz…
Düşlerimi tahliye ediyorum, bayım ve siz anlamazdan
Geldiğiniz takdirde hiç de kolay olmayacağını öğrendim:
Ne de olsa siz bir düş’ tünüz
Bense içine düştüğümden de fazlasıyla
Sırılsıklam olduğumun ertesi
Geç de olsa anlamıştım aşka düştüğümü
Ne de olsa kirli sepeti yoktu hiçbir düşüncemin
Kurban verdiğimdi hayata benden her dökülen zerre
Kuyucaklı Yusuf olmayı diler miydim sahi öncesinde?
Ya da içine sadece bir taş atılan kuyunun sarnıcı
Ben miydim deli olan?
Yoksa kırk akıllı mıydı
Düşen peşine o taşın…
Ah, bir rengim olmadı benim bir ömür
Varsa yoksa beyaz
Tevazu yüklü tıknaz
Bir şarkı gibi nakaratlarına sardığım hayatı
Bazense başa dönüp
Ölümün şerhini hiç düşmeyecekmiş gibi Tanrı.
Hep mi sever insan hep mi?
En çok da nazı ve niyazı bitimsiz
Bir yıldızın kuyruğuna takılan uçurtma gibi
Ne de olsa s/avcısıydım ben tüm uçan nesnelerin
Bilemedim hem öncesinde
Benim de kanatlarımın olduğunu.
Bir lokma aşım
Bir de hüzün hırkam
İliklerken düğmelerimi
İlişmeden kimsenin
Yakınına hani olur da savrulurdum
Daha da uzağına sevdiklerimin:
Bu yüzden uzaktan sevmeyi öğrendim ben
Çeke çeke acıları yakından ve yakınlarımdan.
Ah, benim uçuk yüreğim
Uçuk çıkmadı da hiçbir zaman düşlerimde
Ama uçmayı pek bir sevdim
Uçurtma avcısı benliğimle
Bazen konduğum en ulvi tepe
Aşkın da ırkı ve rengi yoktu madem
İlahi Aşka düştüğüm değil asla yalan.
En çok sevdi mi insan ben severim
Hem de sizin ve herkesin yerine
Nihayetinde kovmuşken kendimi en uzağa
Gördüm ki en çok sevilmesi gereken yine benmişim.
Tası tarağı toplayıp da göçemedim,
Göçmen kuşlara ise çok öykündüm ben
En çok da içimdeki sureler ve hutbeler
İlahi Aşkın katına çıkmak adına
Beş vakitten de fazla bir zaman diliminde
Baş başa kaldığım sevgili Rabbim ve sırdaşım
Nice melek ki akıl melekelerimi bile
Koruyandı onlar
Elbet Mevla’mın izniyle kâh uçup kâh konduğum
Kubbenin her katı
Aralıksız inip çıktığım
Nihayetinde kendimi bulduğum…
Aradığımdı üstelik her dem
Aranan değil arınan yürek ikliminde
Kimi zaman kazan kaldıran yeniçeriler gibi
Bazen yeryüzünü kundakladığım
Bazense içimdeki çocuğu kundak bezine sararken
Beti benzi atan bir mevsimde, bayım
Hala saklı sandığım masumiyet ve hüzün
Yüreğimin sarkacında gidip geldiğim bir yol
Ne pembe ne düz
Bazense ördüğüm duvarlar
Sıkıldıkça tırmandığım…
Aşkın şahikası bir imleçtiniz belki de bayım
Göğün rotası bir kuş sürüsü gibi
Meylettiğim sadece huzurun yoldaşlığı
Elbet sığındığım Mevla’mın aralıksız eşlik ettiği
Şu gönül pencereme ansızın doğan güneş gibi
Üstelik gecenin dümenini kırıp da
Kırkladığım acılardan edindiğim tecrübe ile
Ehemmiyeti olmasa da çocuk varlığımın
Bazense tefe konduğum tarafınca şu gudubet varlıkların gözünde
Denk düştüğüm hangi izafi sıfatsa artık
Düşüp de peşine atığı ömrün olsa olsa
Saydam ruhumda saklı nice fasıla.
Recim edilen her sözcük
Bazense kanat açan mevsimin temsilcisi iken yürek
Radarıma takılı sevgi ve ilgi
Beklediğimden de öte
Gelmek bilmeyen geri
Hani harcadığım ömrün bakiyesi
Bense çatlayan sabrım ve dudaklarımla
Fısıldarken gaipten gelen o sese
Ne de olsa rüştünü ispatladım ben hüznün
Nefesim tükenene değin
Muadili olduğum tek mevsimsiniz, bayım…
5.0
89% (17)
1.0
11% (2)