0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
65
Okunma
Ezelde Verilen Söz
İllâ da içmek mi lâzım sarhoş olmak için?
Sebebi sen olduktan sonra,
içmeden de mest olur gönül,
içmeden de döner semâhına aşkın.
Ey benim varlık sebebim,
bende zuhur eden,
benden öte “sen” diye bildiğim sır…
Üfle ruhuma;
kölen olsun nefsim,
kul olsun her nefesim.
Sevilen sensin; nazlı çiçek misali
gizliden gizliye açan Rahman kokusu…
Sen masum, habersiz, çilesiz;
ben ise uğrunda can vermeye hazır âciz,
Mecnun gibi kapında bekleyen bir garip âşık;
gelgitlerin ayetinde yanan bir biçâre.
Ne söylesem eksik, ne istesem az;
zira kelâm biter,
sır bitmez senden yana…
Ey ruhumun ikizi,
ezelde “Belâ” dediğim hâl arkadaşı,
galubela yoldaşı,
zahirde asi görünen,
batında yârin aynası;
dünyadaki hasret, ukbâdaki ummanım…
Bütün muradım tek bir sırra çıkar:
Bir tebessümünle nurlanmak,
bir elinin sıcaklığında emniyet bulmak,
ten kokunda nefsi değil,
sende tecellî eden Rahmân’ı duymak…
Bir bakışınla içimde açılan semâ,
bir arzu hâline dönüşen vuslat nefesi;
senin nefesini içime çektiğimde
ruhumun sarhoş oluşu…
Mahşer kalabalığında gözlerim
sensiz şaşırmasın yolu.
Bu dünyadaki imtihanım,
ahiretteki yoldaşım,
tut elimden;
sen nereye, ben oraya…
Daha ne diyeyim?
İsteklerim de, sözüm de birdir aslında:
Vuslatın olsun.
Ve birliğin sırrında SEN olmak.
5.0
100% (2)