8
Yorum
36
Beğeni
5,0
Puan
305
Okunma
Sana en çok rastlamam gereken
Yatağımın her yanında tenhalığın var
Soluma kıvrılışımda
Tutuşuyor ellerim yokluğuna
Hiçbir şeye benzemeyen
Hiçbir şey gibi kokun
Neden ve nasıl işliyor ciğerime
İçin içimden geçiyor oysa
Bir sen kokusu bırakmadan
İçim içini susmuş bir çığlık gibi
Sessizliğin dolu odalarda
Duvarlarım seni yutkunuyor
Pencerem seni ağlıyor
Yağmurun yüreği susu yağarken
Dışarıya seni sızdırıyor her damlası
Ben sana susadıkça
Gözyaşlarımla göçük bir kent oluyorum
Fesleğen’in gizemli sokağından
Yasemin’in beyaz uykusundan
Ihlamur’un şifasına eğildim hep
Kokunu dilendim
Kokularını içe çekip
Yüzünü yasa çevirdi hepsi
İsmine yazılan hiçlikte
Yalnızca eksikliğin malumum oldu sevgili
İki boş kümeyiz şimdi
Toplasan sıfır bile etmeyen
Ne senin sonsuzluğun
Benim yokluğumu bölebiliyor
Ne de ayrılığın karesi
Bizi asal sayı gibi tam edebiliyor
Kemirgen yoklukta
Cebirsel bir sevda hesabı peşindeyim
Delirircesine
Yokluğunda ki beni toplayamadıkça
Yokluğunu sayıyorum
Düğümlediğim tüm senleri
Sana bağlayamadığım yerde
Kopuğum
Yokluğum üşütmüyor mu seni
İçinde uğultu gezen
Sesinin buz kesen ayazı
Titretmiyor mu ses tellerini
Biliyor musun
Yanımda olmayışında
Ben en çok kendime yitiğim
Avuç içimde saklamaktan buruşan
Düşlerimin kederli kıvrımlarında
Acizliğindeyim
Bana varlığının acısını de
_beyhude
5.0
100% (13)