8
Yorum
33
Beğeni
5,0
Puan
257
Okunma

Bir düşün ahvaliydi şiir
Tüten dumanın sessiz duaları aşka
Rivayetler sunan bir izlek
Tutuşan insan siluetleri
Redifi adeta dünyanın gönle müebbet yükleyen
Bir tefsir
Sancılı edalara da tutsak mevsim
Göğün de kat izi
Oysaki boyalıydı yalnızlığın ve kadınların her biri.
Kurşun döktük sonra acılara
Esefle kınadık aşkı, sevgiyi, asaleti
Kök söktürmüş haznesinde iblisin
Şerh düştük şerre ve lanete
Gizemli gölgeler koyulup da yola
Başımız da asla düşmeden öne
Arka cephesinde ne saklıydı sanki dünyanın?
Azıcık tebeşir tozu
Belki de paklayan teneşir iken azan nefsi.
Rivayetler durağında saklı cehalet
Temsili bir ömrün de sarkıtı iken şiirler imge imge.
Surelerdi telaşlı faninin nihai sığınağı
Suretler idi belki de ittifak yüklü meali
Bilinmezin ki
Ket vurandı zulüm ve şeytan
Aşka kör kurşunlar yağdıran
Azıcık da nasiplenseydik ya inançtan
Kolluk kuvvetleri imdadımıza yetişecekken
İnfilak eden o nefret ayarlı bomba ansızın
Sevginin kırıntılarından dahi hicap eden
Zalim ve eşrafı.
Bukalemun gölgeler değildi asla rivayet
Aşk ve asalette saklıydı belki de rehavet
Ağır aksak severken kimi zaman
Hiçlik mağduru bir temada saklıydı belki son ferman
Ne şairin gücü yetti
Ne de infilak etti yeryüzü durduk yere.
Kanlı mısralar kös kös severken
Hicaba isyan eden şair ve bitimsiz hüzün
Göğün de susmayan konçertosu
Ezeli ihanet saklıydı işte nefsinde beşerin
Bir baltaya sap olamayan şairde mi saklıydı yoksa keramet?
Tutuşan varlık kanmaya müsait
Seven yürek elbette ömre meze
Sayacı kırık bir fani
Kala kalmıştı bir köşede bir başına
Lakin eğmeden asla başını iblise
İbadet etti sadece Rabbine.
Bir kor hece
Bir kör nokta kimi zaman şiir
Oysaki kurtuluşuydu şairin ve cihanın
Azığa aldığı hangi düşse çoktan firarda
Açığa çıkan hangi kusursa
Elbet sevmekten sabıkalı bunca cümle
En yakışan da susmak ve inanmak iken sefil şaire.
5.0
100% (16)