0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
48
Okunma
Gitme…
Ölüm gibi zamansızsın.
Ağlamak yine bana düşüyor,
gidenlerin ardından kalan hep ben oluyorum.
Bir sesin eksilse bile yüreğim sarsılıyor,
bir adın geçse içim yanıyor sessizce.
Gitme, çünkü yokluğun geceden kara.
Bir daha toparlanmaz bu yürek,
bir daha gülmez bu gözler.
Seninle umut ektim ben,
şimdi o umudun soluşunu izliyorum.
Yeminler ettik, hatırlıyor musun?
“Hiç bırakmam” demiştin.
Ve ben o söze tutundum,
ta ki ellerin uzaklaşana kadar.
Şimdi sen varsın bir yerlerde,
ama ben hâlâ aynı yerdeyim:
Gitmelerin ortasında, kalmaların yüküyle.
Her sabah aynı acıyla uyanıyorum.
Yastığın soğuk, kokun silinmiş…
Ama ben hâlâ seni arıyorum o boşlukta.
Ne yazık, en çok da sensizliğe alışıyor insan,
ama alıştıkça biraz daha eksiliyor içinde.
Bir zamanlar dua ettiklerim,
şimdi ceza gibi dönüyor üzerime.
“Sev beni sonsuza kadar” demiştim ya hani,
sen gittin, ben o sonsuzlukta kaldım tek başıma.
Yazmadığım mektuplar,
gönderemediğim cümleler var içimde.
Hepsi senle başlıyor,
ama hiçbirine senin adını yazamıyorum artık.
Bir gün dönsen bile geç kaldın.
Ben bekleye bekleye tükenmişim.
Yüreğimde bir yangın kaldı senden,
ateşi dinmiyor,
ama ısıtmıyor da artık.
Sözlerin hâlâ kulaklarımda,
ama sesin yabancı geliyor şimdi.
Senin gittiğin yerde huzur var mı bilmem,
ama ben hâlâ seni gömen acının içinde nefes almaya çalışıyorum.
Artık adını anmıyorum,
çünkü her harfi içimi parçalıyor.
Ne beddua edebiliyorum,
ne de affedebiliyorum seni.
Bir gün biri gözlerime bakarsa,
anlasın isterim;
ben orada kalmış birini hâlâ seviyorum.
Ama o biri çoktan gitmiş,
dönmemek üzere,
vedasını kalbime kazımış.
Seninle ölmedim belki,
ama artık yaşamıyorum da.
Kalbim atıyor hâlâ,
ama içinde sen yoksun diye…
hiçbir ritmi anlam taşımıyor.
Ve bil ki,
senin gidişinle biten tek şey bu hikâye değildi…
Ben de bitti.