0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
54
Okunma

O ki Âdem’le başladı, elçilerin kutlu katarı,
Nûh’un gemisi dâim, kurtuluşun yüce kararı.
Yirmi beş ulu Nebî’dir, Kur’an’da adı geçenler,
Her biri birer rehberdir, gösterirler Hakk’ın dîdârı.
İbrâhîm’dir O dost ki, ateşi gülzâr eyledi,
Mûsâ’dır kelâm sahibi, zalime karşı durdu, neyledi.
Harun ile Lût, Hûd ile Sâlih, İdrîs ile Nûh,
Her biri birer menzildir, Hakk’ın fermanını söyledi.
Yûsuf’un sabrı, güzelliği, gönüllere yerleşti,
Eyyûb’un musibeti, şükürle dâim birleşti.
Zekeriyyâ, Yahyâ dâim, tebliğle ömür sürdü,
İlyâs ile Elyesa, imanla dâim söyleşti.
Dâvûd’un zikri coşkun, Süleymân’ın hükmü cihanı sardı,
İshâk ile İsmâîl, nesillerin kutlu varı.
Yakûb’un gözyaşları, Zülkifl’in azmi dâim,
Yûnus’un tövbesiyle, kalpten silindi her zararı.
O ki Âl-i İmrân’dan geldi, Îsâ’dır Rûhullah,
Babası yoktu O’nun, dâim dedi: "Lâ ilâhe illallah."
Müjdeler verdi O dâim, gelecek Ahmed-i Muhtâr’ı,
Hakk’ın elçileridir, hepsi kullukta dâimullah.
Yirmi beş Nebî tamamdır, sonuncusu Mustafa’dır,
O’nunla tamam oldu din, gönüllerdeki sefâdır.
Hepsi de birer yol gösterdi, iman ile geldiler,
O’nun nuruyla buluşmak, her mü’mine vefâdır.
Ey Âşık Turhal, bu ilahi sırrı anınca,
Bütün Enbiyâ’ya salât et, kalbin huzur bulunca.
O’nun yolundan yürü ki, kurtuluş sana nasip ola,
O’nun izinden git ki, Hakk’a yakın olunca.
Hüseyin TURHAL