0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
60
Okunma
Bedelini ödediğim iyi niyetlerimin
faturası yine bana kesildi…
Ne kadar iyi kalpli olduysam,
o kadar kolay ezildim.
Kıyamadım kimseye,
her defasında kendime kıydım.
Sustum, affettim, görmezden geldim…
Belki onlar rahat uyudu,
ama ben o uykularda hep boğuldum.
Bir yerden sonra anladım;
insan bazen iyi olduğu için değil,
dayandığı için yorgun düşüyor.
Benim gücüm de vardı aslında,
ama o güç…
yalnızca bana yetti.
Artık kimseye kırgın değilim,
çünkü herkes kadar ben de suçluyum…
Fazla anlam yükledim,
fazla değer biçtim,
fazla sevdim — eksildim.
Birine iyi gelmeye çalışırken
kendimden gittim fark etmeden.
Sustukça içimde büyüdü o sessizlik,
beni ben olmaktan kopardı.
Şimdi aynaya baktığımda
tanıyamıyorum o eski hâlimi.
Bir zamanlar gözlerimde parlayan umut,
şimdi küle dönmüş bir sabır gibi sönük.
Kimse bilmez ama ben,
her gece yeniden doğup
sabahına biraz daha ölürüm.
Ve o an anlarım…
gücüm hâlâ var —
ama artık yaşamak için değil,
dayanmak için.
Artık kimseyi suçlamıyorum…
çünkü herkes bir şekilde gider,
kimse kalmaz sonuna kadar yanıda.
Ben öğrendim;
sadakat, yanlış kalplerde bir yüktür.
Ne dualarım kaldı kabul olan,
ne de içimi ısıtan bir ses.
Sadece içimde yankılanan bir ben var —
yorgun, kırık, ama hâlâ yaşayan.
Bazen düşünüyorum,
belki de iyi niyetim değildi hatam,
belki de doğru insanlara yanlış zamanlarda denk geldim.
Ama ne fark eder…
sonunda hep ben ödedim bedelini.
Şimdi sessizliğimin altında
binlerce bağırış saklı,
ama kimse duymuyor.
Çünkü artık konuşmuyorum;
konuştukça eksiliyorum.
Ve o yüzden sustum.
Çünkü sustuğum sürece en azından
bir yanım sağ kalıyor.
Ama bilsin herkes;
ben iyi biri olmadığım için değil,
fazla iyi olduğum için tükendim.
Ve sonunda anladım...
iyi kalpli olmak, bu dünyanın en sessiz intiharıymış.
Ben kimseye kıyamadım,
ama herkes bana kıydı usul usul.
Şimdi kalbim hâlâ atıyor belki,
ama ben çoktan gitmişim içimden.
Gücüm hâlâ var —
ama artık sadece acıya yetiyor.
Ve o sessizlikte anladım…
insan bazen iyiliğiyle değil, susuşuyla tükeniyor.
Ben sustukça çoğaldı içimdeki ağırlık,
bir yanım affederken, diğer yanım küstü hayata.
Bir daha kimseye aynı kalple yaklaşamadım,
çünkü her yaklaşışımda biraz daha eksildim.
Gözlerimde artık eski ışık yok,
ama orada hâlâ bir sızı var —
gitmeyen, geçmeyen, kabuk tutmayan.
Artık kimseye “kal” demem,
çünkü gidenin niyeti çoktan yoldadır.
Ve ben öğrendim;
bazı insanlara en güzel cevap,
dönmemektir.
Şimdi içimde ne öfke kaldı, ne umut,
sadece kabullenmiş bir yorgunluk…
Ve o yorgunluğun içinde hâlâ dimdik duran bir kalp.
Kırılmış, ezilmiş, unutulmuş…
ama hâlâ — insan kalmayı seçmiş bir kalp.
Belki herkes gider,
belki hiçbir şey eskisi gibi olmaz…
ama ben yine de içimdeki o iyiliği koruyorum.
Çünkü kırılmış olsam da,
hala sevmenin ne demek olduğunu unutmayan kalpler var bu dünyada.
Ve ben onlardan biriyim…
Suskun, yorgun ama hâlâ gerçek.
Artık savaşmıyorum,
çünkü kaybettiğim şey insanlar değil,
kendime olan sabrım olmuş.
Bir zamanlar herkes için var olurdum,
şimdi sadece kendimi yaşatmak için çabalıyorum.
Ve belki de bu, en sessiz zaferimdir.
Bir gün biri sorarsa neden bu kadar değiştin diye,
diyeceğim ki:
"Hiç kimse kalbimi paramparça ederken elini uzatmadı,
ben de sonunda kendime sarılmayı öğrendim."
5.0
100% (1)