korkak bir bakışla koyuldum yola
yol aldıkça içime
zehir başka başka yönlere aktı
kaç rekat kıldım uykunda
günahsızdım
düştüm hicretine

kendi kuyumda yitirdim Allah’ı
ki
öpmüştü bir gece
en sevdiği melek ile
kanatlanacak bir mavide… ahh aşk!

yandı ruhumun tecellisi
teslimiyetine
yandıkça aydınlandı sevap dağları
tavaf
boynu bükük bir çocuk gözü şimdi
kederine asmış sokakların adını

acıya aşina bir dil
cevap verdikçe gözlerine
secde ettim yüzüne
sürülecek bir yüzde… ahh aşk!

yalan kuruturken ağzımın pınarını
göç yollarında kuşlar namazda
sen dindarı tespihimle
ne kolaydır zikir
salladıkça dünyaya
haykırdım
uçurumda yankılandı adın

akşam küçülerek dağıldı saçlarında
savruldukça hayata
acının ipliği çıkıyor pazara
gırtlak bir lahza nefesine
alındıkça bitmiyorsun ki
verdiğimde okunasın
okunacak bir duada… ahh aşk!

bir uçtan diğer uca kadar gezdim seni
önümde ömrüm
ardımda ölüm
tenimin suyunda boğuldu hüzün
ağladıkça yıldızlar
dilektim beter yalnızlıkta

mümkün değil
sende hayatta kalmak
mümkün olsa
kalır mıydın
tutunacak bir dalda… ahh aşk!