Bu pazar ne biçim bir pazar?
Dikdörtgen, kasvetli,
İçine binlerce acıyı
Bir dikdörtgene sığdıramadığım.
Bu pazar ne biçim?
Üçgeninde sükûnetin dildara,
Karesinde hacimli aşıkların
Suikaste kurban gittikleri.
Bir de benim gönül yangınımda
Sana söz diye
Acımın açısal mutsuzluğunu
Biçimlendiremediğim.
Bu ne biçim pazar, sevgilim?
Nasıl bırakırsın haftasonunun
Şen ve sen haline, ayrı bizi?
Vücudu aktan pak,
Payidar anılardan damsız, sensizliğe taht kurulduğu;
Bu ne biçim bir pazar bu?
Gururun şivesi bozuk,
Batı kentinde
Doğu illerde mutlu olanlar var.
Bu pazar sensiz bir pazar:
Küçük, yoksun ve sadist,
İmtihana resim,
Hörgüce deve olunduğu.
Sen, sevdiğim…
Sensiz bir pazar bu böyle.
Sevdiğimle candan biçare sevdasız resmolunduğum.
Şimdi çıkarılsın bu pazar
Yedi günden,
Şiddetle özlenirken
Her günde en çok sen.

Dilara AKSOY