0
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
125
Okunma

Evvelâ, boşluğun görünmez rahminde belirir ince bir çizgi,
Gölgeler arasında kıvrılır, göğe doğru sessizce sürüklenir.
Bir dal mı, yoksa rüyaların gizli köprüsü mü bilinmez;
Her çatallanışında, evren kendi kalbini yeniden yoklar.
Sonra, solgun kabuğa usul bir ışık düşer,
Yeşil, uykudan uyanan bir sır gibi sızar damarlara.
Hayat, unutulmuş bir ilahiyi hatırlar o anda,
Köklerden göklere yükselen görünmez bir nefes olur.
Ve nihayet, beyaz çiçekler dökülür zamana;
Ak pak, kırılgan, sessiz mucizenin habercisi.
Kışın soğuk hafızası erir yavaşça varlığın avuçlarında,
Ve rüzgâr, adını bilmediğimiz bir hakikati fısıldar:
“Başlangıç, daima küllerin içindedir.”
5.0
100% (4)