0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
40
Okunma
SENİ DÜŞÜNÜYORUM AMA HEP SENİ
Seni düşünüyorum, hep seni —
Aklımda Sen, fikrimde Sen, zikrimde Sen.
Aşımda tuzum, suyumda tadın;
Havamda kokun, gönlümde adın.
Ah ciğer-pârem, ah gönül yârem,
Beni benden al ey can-ı âlem!
Hasretin çok hasar açtı gönlüme,
Kavuşmak farz oldu artık ömrüme.
Vuslat anı — andan da yakın, andan da uzak,
Yanmak bu imiş, ne zor imiş.
Artık ateş yakmaz oldu,
Hüzün güldürmez gönlü.
Hep seni, ama hep seni düşünüyorum.
Mevsim bahar — ben hâlâ kıştayım;
Hekim yok, ben hâlâ hastayım.
Kendi ölümümde kendim yastayım.
Sela okunmuş bedene, ruh firarda;
Gönlüm gönlüne, gönlün yâre hasret.
Seni düşünüyorum ama hep seni —
Yaldızlı gecelerin ışığında yazdım aşkımı.
Dalgasız denizlerde yakamozlarla süsledim sözümü.
Merdiven dayadım gökyüzüne,
Samanyolu’na çıktım — belki gelirsin diye.
Yıldızlarla köprü kurdum,
Ay’a, dolunay hâline.
Güneşe varıp yanmak istedim —
var olan hâlime.
Dinmedi acı, susmadı yangın.
Son çare: karadeliklerden geçmekti.
Lâkin bulamadım olmadığın bir yer,
Ey gönlümün sahibi, ey varlık sırlarının perdesi.
Sırlara büründü nihayetim:
Kavuşmak — ve hiçlikle bir olup, hiçliğe yürümek.
Ben yokken, Sen varsın, Yâr.