1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
164
Okunma

Yıllar oldu…
Bir yolun ucuna bırakılmış adımlarımın tozunu hâlâ üzerimden silmedim.
Gidişimin sesi hâlâ kulağımda,
kalışının sessizliği hâlâ içimde.
Bir gün dönerim sanmıştım,
ama zaman dediğin şey —
geri dönüşleri hep geciktirir.
Ben geciktim.
Yüreğim senden hiç erken dönmedi.
Rüzgâr seni taşıdı bana her defasında,
ama ben, o rüzgâra hep sırtımı döndüm.
Çünkü ne yöne baksam sen vardın,
ve ben hiçbir yöne gitmek istemedim.
Günler birbirine benzedi,
mevsimler senin adını anmadan geçti.
Bir sokak lambasının altında seni düşündüm,
bir kahve fincanının kenarında seni bekledim.
Adını söylemeden yaşadım,
ama sensiz hiçbir günü tamamlayamadım.
Şimdi geldim.
Ne kahramanım, ne galip.
Sadece bitmemiş bir hikâyenin yarım cümlesiyim.
Ve o cümleye anlam veren tek kelimeyle karşındayım:
Geldim.
Gözlerinde hâlâ aynı ışık var mı bilmiyorum.
Benim gözlerim eskiyor her an,
ama seni ilk gördüğüm günkü kadar şaşkın bakıyor hâlâ.
Zaman bizi büyüttü belki,
ama eksiltti de biraz.
Ne kadar uzağa gitsem,
bir kelimenin etrafında dönüp durdum:
“Geldim.”
Geldim…
çünkü içimde kalan bütün yaralar seni çağırıyordu.
Kırılmış cümleler, suskun mektuplar,
bitmemiş dualar seni söylüyordu sessizce.
Hiçbir adrese sığmadım senden sonra.
Evler soğudu, şehirler eksildi.
Sadece bir anın sıcaklığını aradım:
Elinin avucumda unutulduğu o yaz akşamını.
O günden sonra, ne elim tam ısındı,
ne içim.
Bir gün, rüyamda seni gördüm.
Yüzün dönüktü ama sesin aynıydı:
“Artık gel,” diyordun.
Uyandım.
Ve ilk defa, uyanmak canımı yakmadı.
Çünkü içimden bir ses,
bu sefer gerçekten gideceğimi biliyordu.
O sabah bavulumu almadım.
Yol planı yapmadım.
Sadece kalbimi aldım yanıma.
Ve yola çıktım.
Yılların ardından,
sana…
Şimdi karşındayım.
Ne dememi istersin?
Affet mi? Özledim mi?
Hepsi bu kelimenin içinde zaten:
Geldim.
Gözlerin dolarsa, bil ki bu bir veda değil.
Bu, yıllarca ertelenmiş bir başlangıcın sessiz açılışı.
Zamanı durdurmak değil artık derdim,
yalnızca onunla barışmak.
Çünkü anladım,
bazı yollar var, dönülmez;
ama bazı kalpler var,
her dönüşü affeder.
Geldim.
Gecikmiş bir mektubun zarfindayım,
yıpranmış bir fotoğrafın köşesindeyim,
adını fısıldayan bir rüzgârın içindeyim.
Geldim,
çünkü hâlâ seviyorum seni.
Ne eksik, ne fazla —
sadece aynı yerden,
aynı inatla,
aynı sessizlikle.
Şimdi sessizliğinle konuşuyorum,
gözlerinle dinliyorum.
Ben gittiğim günden beri çok şey değişti,
ama senin sesin değişmemiş.
O hâlâ eve dönüş gibi.
Ve ben,
bütün yolları bitirip
sana dönmekle tamamlandım.
Geldim…
çünkü başka hiçbir yere ait değildim.
5.0
100% (1)