Milattan önceydi
Yaşadığımız sokaklarda gençliğimizin izlerine rastlanmazdı
Gençler yaşlıydı
Yaşlılarsa birer tanrı
Her defasında yanıp yıkılan bir köy olurdu
O köy içimizde saklanır dururdu
Acıtan sancıtan her ne varsa
Hepsi bir bir kullanılırdı
Soğuk tanrıların icat edildiği atölyelerde
Her şey bir bir icat edilirdi de
Bir tek aşk tanrısı icat edilmezdi
Çünkü henüz tarifi yoktu
Çünkü henüz mertlik bozulmamıştı
Ve daha ustalar sevdalanmamıştı
Aslında daha tarih yazılmamıştı
Ve aslında tanrıçaları biz uydurmuştuk
Herkesin cebinde bir tanrıçası vardı
Benim de tanrıçam aşk tanrısıydı
Yüzüm, gözüm, gönlüm bir başkaydı
Milattan önceydi
Ben bir başkaydım
Oluruna bırakılırdı çoğu şey
Ve ben hep bir aşkın umarına akardım
Tanrıçam yalnızlığıma şahitti
O yalnızdı
Bense yalnızlıklar içinde koca bir kalabalık
Henüz kümeler keşfedilmemişti
Herhangi bir gruba dahil olamıyorduk
Ve daha etkisiz eleman yoktu
Çünkü biz hep etkileniyorduk
Olur olmaz, mantıklı mantıksız aşklar vardı
Ve en büyük aşkı tanrılar yaşardı

12.12.2007
Ethem BABRAK